İstinye Üniversitesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Çağdaş Erdoğan, hızlı seyreden vakaların çoğunlukla toksin kaynaklı olduğunu belirterek, olayda midyenin güçlü bir ihtimal olduğunu ifade ediyor. Erdoğan, toksinlerin pişirme sırasında yok olmadığını ve özellikle kabuklu deniz ürünlerinde ölümcül sonuçlara yol açabileceğini vurguluyor.
Olay, Fatih’te bir otelde konaklayan Servet ve Çiğdem Böcek ile çocukları Kadir Muhammet ve Masal’ın mide bulantısı ve kusma şikâyetleriyle hastaneye kaldırılmasıyla ortaya çıktı. Anne ve çocukları yaşamını yitirirken, babanın tedavisi sürüyor. Ailenin midye ve kumpir tükettiği öğrenilirken, kesin ölüm nedeni için laboratuvar sonuçları bekleniyor.
Doç. Dr. Erdoğan, olayla ilgili şunları söylüyor:
“Öncelikle şunu vurgulamak gerekir: Bu tür olaylarda kesin neden ancak laboratuvar sonuçlarıyla ortaya çıkar. Bir hekim olarak sonuçlar çıkmadan ‘kesin budur’ dememiz mümkün değil. Ancak tablonun çok hızlı gelişmiş olması, bazı ihtimalleri diğerlerinden daha ön plana çıkarıyor. Genel olarak gıda zehirlenmelerinin büyük bölümü hafif seyreder; bulantı, kusma gibi belirtilerle kendiliğinden düzelir. Fakat hızlı ilerleyen ve ölümcül olabilen gıda zehirlenmeleri de vardır. Bunlar genellikle toksin kaynaklıdır. Yani gıdanın içinde daha önceden oluşmuş bir zehirden söz ediyoruz, bu nedenle pişirmek veya kaynatmak çoğu zaman koruyucu olmaz. Toksinler ısıya dayanıklıdır.”
Toksinler solunum kaslarını felç edebilir
Kabuklu deniz ürünlerinde biriken toksinlerin dakikalarla saatler içinde solunum kaslarını felç edebileceğini belirten Erdoğan, şunları ekliyor:
“Botulinum toksini (botoks zehirlenmesi) en bilinen örneklerden biridir; özellikle ev yapımı konservelerde görülür. Daha çok görme bozukluğu, çift görme, yutma güçlüğü gibi belirtilerle başlar ve solunum kaslarını etkileyebilir. Ancak bu toksinin belirtilerinin başlaması genellikle birkaç saat ile üç gün arasında değiştiği için, çok ani seyreden tablolarda ilk sırada düşündüğümüz etken değildir. Buna karşılık özellikle kabuklu deniz ürünlerinde, yani midye gibi filtrasyon yoluyla beslenen canlılarda biriken ciddi nörotoksinler vardır. Bu toksinler dakikalarla saatler içinde solunum kaslarını felç edebilir ve bu durum ani hayati kayıplara yol açabilir. En önemli özellikleri, ne kadar pişirilirse pişirilsin yok olmamalarıdır. Dolayısıyla ‘piştiği için güvenlidir’ düşüncesi doğru değildir.”
Erdoğan, enfeksiyon kaynaklı gıda zehirlenmelerinin bu kadar hızlı ölümcül olmadığını belirterek, Salmonella örneğini şöyle değerlendiriyor:
“Enfeksiyon kaynaklı bir gıda zehirlenmesi, örneğin salmonella, böyle hızlı bir tabloya sebep olmaz. Salmonellada belirtiler daha yavaş gelişir; kanlı ishal ve ateş gibi bulgular olur. Bu nedenle enfeksiyon ihtimali bu olayda öncelikli görünmüyor.”
Toksin etkisi kişiden kişiye farklılık görebilir
Toksinlerin vücutta farklı hızlarda etki edebileceğini ifade eden Erdoğan, şu noktaları vurguluyor:
“Ailenin farklı bireylerinin farklı hızlarda etkilenmesi de açıklanabilir bir durum. Çünkü her midye aynı miktarda toksin içermez. Ayrıca toksinin vücuda dağılmasında kilo önemli bir belirleyicidir; çocukların ve annenin daha hızlı etkilenmesi bu nedenle olağandır. Tabii çok düşük bir ihtimal de olsa yiyeceğe karışmış kimyasal bir madde—örneğin bir temizlik ürünü—de benzer şekilde hızlı etki yaratabilir. Fakat toksin ihtimali daha güçlü bir olasılık olarak duruyor.”
Erken müdahale hayat kurtarabilir
Erdoğan, bu tür vakalarda erken müdahalenin önemine dikkat çekerek şunları söylüyor:
“Eğer toksin solunum kaslarını felç ettiyse, hastanın solunumu durabilir. Böyle bir durumda tek tedavi, solunum cihazıyla hastayı yaşatıp toksinin etkisi geçene kadar destek sağlamak. Yani zamanında hastaneye ulaşıldığında iyileşme ihtimali var.”
Vatandaşlara da uyarıda bulunan Erdoğan, özellikle kabuklu deniz ürünlerinde güvenilir kaynakların tercih edilmesi gerektiğini belirtiyor:
“Vatandaşlar açısından bakarsak, böyle bir tehlikeyi gıdanın tadından, kokusundan veya görünüşünden anlamak mümkün değil. Bu yüzden özellikle kabuklu deniz ürünlerinin mutlaka denetimli ve güvenilir kaynaklardan alınması gerekir. Sokakta satılan ürünler her zaman daha risklidir. Kumpir gibi mayonez, sosis, sucuk gibi kolay bozulan malzemeler içeren ve uzun süre açıkta bekleyebilen yiyeceklerde de risk artar. Aynı gıdayı yiyen birden fazla kişide kısa sürede bulantı ve kusma başlarsa, özellikle çocuklarda zaman kaybetmeden acil servise başvurulmalı. Son olarak tekrar söylemek lazım: Kesin neden laboratuvar sonuçlarıyla belirlenecek. Ancak mevcut bilgiler ışığında bu kadar hızlı gelişen bir tabloda nörotoksinler daha olası görünüyor.”





