Bu kış mevsiminde H3N2 tipi grip virüsleri, özellikle risk grupları için ciddi sağlık sorunları oluşturabiliyor. Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Ali Vardar, H3N2’ye ilişkin yaptığı açıklamada, virüsün zaman içinde genetik değişimler geçirdiğini ve bazı sezonlarda daha uzun süren, ağır klinik tablolarla görülebildiğini belirtti.

Dr. Vardar, H3N2 enfeksiyonunun genellikle ani başlayan yüksek ateş, şiddetli halsizlik, kas ve eklem ağrıları, baş ağrısı, boğaz ağrısı ve öksürük ile kendini gösterdiğini ifade ederek, “Çocuklarda mide bulantısı ve kusma gibi sindirim sistemi belirtileri de görülebiliyor. Bazı olgularda şikâyetler daha uzun sürebilir” dedi.

Risk grupları dikkat

Virüsün özellikle 65 yaş üstü bireyler, kronik hastalığı olanlar, hamileler, bağışıklık sistemi baskılanmış kişiler ve küçük çocuklar için daha büyük risk oluşturduğunu vurgulayan Dr. Vardar, “Bu gruplarda zatürre başta olmak üzere ciddi komplikasyonlar gelişebilir ve hastaneye yatış ihtiyacı artabilir” uyarısında bulundu.

Antibiyotikler etkisiz

H3N2’nin viral bir enfeksiyon olduğuna dikkat çeken Dr. Vardar, tedavi süreciyle ilgili olarak, “Gripte antibiyotikler rutin olarak kullanılmaz; çünkü antibiyotikler virüslere etki etmez. Ancak hekim değerlendirmesinde bakteriyel bir komplikasyon düşünülürse tedavi planı buna göre düzenlenir. İlk 48 saat içinde başlanan antiviral tedaviler, hastalığın süresini ve şiddetini azaltabilir. İstirahat, bol sıvı tüketimi ve semptomlara yönelik destek tedavileri de önemlidir” dedi.

Birden fazla virüs dolaşımda

Dr. Vardar, sahadan gelen gözlemlere göre sadece H3N2’nin değil, farklı solunum yolu virüslerinin de eş zamanlı dolaşımda olduğunu belirterek, “Bu durum tanı ve tedavi süreçlerini zorlaştırabiliyor” ifadelerini kullandı.

Modern yaşamın salgınına hazır mısınız?
Modern yaşamın salgınına hazır mısınız?
İçeriği Görüntüle

Grip aşısı ve korunma önerileri

Mevsimsel grip aşısının önemine dikkat çeken Dr. Vardar, “Her yıl güncellenen grip aşıları, dolaşımdaki H3N2 varyantlarına karşı koruma sağlamayı hedefler. El hijyeni, kalabalık ortamlardan kaçınma ve hastalık belirtileri olan kişilerle teması azaltmak bulaş riskini düşürür” dedi.
Dr. Vardar, grip belirtileri yaşayan özellikle risk grubundaki kişilerin vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurması gerektiğini sözlerine ekledi.

Kaynak: İha