Erden, “Somon, uskumru, sardalya, hamsi Omega-3’ten zengindir. Kalp-damar sağlığını destekler, kolesterolü dengeler, bağışıklığı güçlendirir. Levrek, çipura daha az yağlı olduğu için kilo kontrolü yapanlara uygundur” dedi.

A W545539 01-1

Balığın kaliteli protein, omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA, D vitamini, iyot ve selenyum gibi pek çok besin öğesini içerdiğini vurgulayan Erden, “Özellikle omega-3 yağ asitleri kalp sağlığını korur, beyin fonksiyonlarını destekler ve inflamasyonu azaltır. Haftada en az 2 kez balık tüketmek, uzun vadede kronik hastalıklara karşı koruyucu bir etki sağlar. Vücut direncini arttırır, kolesterolü düşürür, kalp damar sistemini destekler, enfeksiyonlara karşı korur, beyin ve hücrelerin gelişimine katkıda bulunur, yaşlanmayı geciktirir hatta depresyona karşı mutluluk duygusunu arttırır” ifadelerini kullandı.

Yutma güçlüğü çekenler tehdit altında!
Yutma güçlüğü çekenler tehdit altında!
İçeriği Görüntüle

HER YAŞ GRUBU İÇİN FAYDALI

Balık türleri arasında protein miktarının değişmediğini, yağ miktarının ise farklılık gösterdiğini belirten Diyetisyen Erden, beyaz etli balıkların daha az yağlı, koyu renkteki balıkların ise daha yağlı olduğunu söyledi. Erden, “Somon, uskumru, sardalye, hamsi Omega-3’ten zengindir. Kalp-damar sağlığını destekler, kolesterolü dengeler, bağışıklığı güçlendirir. Levrek, çipura daha az yağlı olduğu için kilo kontrolü yapanlara uygundur. Ton balığı yüksek protein kaynağıdır, spor yapanlar için idealdir. Ancak konserve ton balığının tuz içeriğine dikkat etmek gerekir. Mezgit, barbun, ve istavrit çocuklar ve hamilelerin güvenle tüketebileceği, ağır metal riski düşük türlerdir” diyerek farklı balıkların faydalarını detaylandırdı.

MENOPOZ DÖNEMİNDE BALIK TÜKETİMİ ÖNEMLİ

Balıkta A vitamini ve D vitamini bulunduğunu hatırlatan Erden, kemik sağlığı ve bağışıklık için özellikle omega-3 bakımından zengin somon, ton, sardalya, alabalık, uskumru, hamsi ve istavrit gibi balıkların tercih edilmesini önerdi. Erden, “Ton, sardalya gibi konserve balıklar ve kılçıklarıyla yenilebilen küçük balıklar kalsiyum ve fosfor için iyi birer kaynaktır. Bu nedenle kemik erimesi sorunu yaşayan ve menopoz dönemindeki kadınlar balık etini daha fazla tüketmeli” dedi. Ayrıca Omega-3 yağ asitlerinin kolesterole etkisine değinerek, “Damarlarda sertleşme ve arterlerde tıkanmaya sebep olan yüksek kolesterol, kalp krizini tetikleyebilir. Omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA ise trigliserid seviyesini düşürerek kolesterol birikimini önlemeye yardımcı olur” diye ekledi.

GEBELER KÜÇÜK BALIKLARI TERCİH ETMELİ

Erden, gebeler ve emziren annelerin civa oranı yüksek kılıç balığı ve köpek balığı gibi türlerden kaçınması gerektiğini belirterek, sardalya, hamsi ve mezgit gibi küçük balıkları tüketmelerini tavsiye etti. Ayrıca, balığın aşırı tüketiminin ürik asidi yükseltebileceğini ve gut hastalarının dikkatli olması gerektiğini, balık alerjisi olan çocukların ise tamamen uzak durması gerektiğini söyledi.

TAZE BALIĞI SEÇERKEN DİKKAT

Balığın zehirlenme riski taşıyabileceğini ve doğru saklama koşullarının önemli olduğunu vurgulayan Erden, “Taze balığın gözleri parlak ve lekesiz, solungaçları kırmızı ve pembe; pul ve yüzgeçleri diri olmalı. Kasları sert ve esnektir, üzerine bastığınızda oluşan çukurluk hızla düzelmelidir. Ayrıca kötü kokmamalıdır” dedi. Balığın en sağlıklı pişirme yöntemlerinin ızgara, yağsız veya az yağlı tavada pişirme ve fırında buğulama olduğunu belirten Erden, yağda kızartılan balığın kolesterol ve yağ oranını artırdığına dikkat çekti.

PORSİYON VE SERVİS ÖNERİLERİ

Balıktan çıkan deri, pullar, iç organlar ve kılçıklar gibi yenmeyen kısımlar hakkında bilgi veren Erden, porsiyon ölçüleriyle ilgili olarak, “Ortalama 150 gramlık bir ölçü, avucunuzun büyüklüğünde, kılçıksız fileto için uygundur. Tane ile satılan balıklar için 200-250 gram, küçük balıklar (hamsi, sardalya, gümüş balığı, istavrit) için 250-300 gram bir porsiyon olarak kabul edilebilir. Balık dilimleri ise 180-200 gram arasında kesilerek servis edilebilir” dedi.

BALIĞIN YANINDA SALATA, TATLI İLE TAMAMLAYIN

Balıkta en az bulunan vitaminin C vitamini olduğunu hatırlatan Erden, “Balığın yanında bol limonlu yeşil salata, bu vitamin açığını kapatır. Fosfor açısından zengin balığı yedikten sonra tatlı ihtiyacı için glikoz şurubu içermeyen, geleneksel tahin helvasından bir lokum büyüklüğünde tüketmek uygundur” şeklinde önerilerde bulundu.


Kaynak: İHA