İran’da geçen yılın sonunda görevleri, kılık-kıyafet kurallarına aykırı davranan kadınları gözaltına almak olan Ahlak Polisi Teşkilatı’nın kaldırıldığı İran Genel Başsavcısı Muhammed Cafer Muntazeri tarafından açıklanmıştı. Ancak başı açık kadınlara yönelik baskının devam ettiğini gösteren çeşitli uygulamalar halen bulunmakta.

Örneğin İran’da başı açık kadınları tespit ederek onları cezalandırmak için halka açık alanlara kameralar yerleştiriliyor.

İran polis teşkilatı, uyulması zorunlu olan Kıyafet Kanunu’na karşı çıkan kadınların sayısını dizginlemek için başı açık kadınları tespit ederek onları cezalandırmak üzere halka açık alanlara kameralar yerleştirdiğini duyurdu. Polis teşkilatı, başı açık kadınlar tespit edildikten sonra kendilerine sonuçlarına ilişkin uyarı mesajları gönderileceğini ifade etti.

Kıyafet Yasası’na başkaldırının İran’ın dini görüntüsüne zarar verdiği ve toplumda güvensizlik yarattığı belirtilerek, yeni uygulama da desteklenmekte.

Kıyafet Kanunu’na karşı direniş hareketleri, geçen Eylül ayında 22 yaşındaki Mahsa Amani’nin başını açtığı için gözaltına alınması ve gözaltı esnasında vefat etmesinin ardından artmıştı.

Gözaltı riskine rağmen ülke genelinde başı açık kadınlar görülmeye ve yaşanan bazı sıkıntılar sosyal medyada yer almaya devam ediyor.

İran’daki 1979 devrim sonrası uygulamaya konan İslam Şeriat Yasası’na göre, kadınlar saçlarını örtmek, uzun ve bol giysiler giymek zorunda. Bu yasayı uymayanlara halkın önünde azarlama, para cezası veya tutuklanma gibi cezalar uygulanıyor.

Geçen mart ayında İran İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada, başörtüsünü/peçeyi hem İran’ın medeniyet temellerinden bir hem de İslam Cumhuriyeti’nin gerçek ilkelerinden biri olarak nitelendirmişti.

Devlet kanallarından geçmişte yapılan yasa lehindeki açıklamalar, sertlik yanlılarını kadınlara karşı saldırıya teşvik etmişti. Hatta son günlerde sosyal medyada bir adamın başı açık kadınlara şiddet uygulaması ve başlarına yoğurt dökmesi gündem oldu.