İzmir’in Seferihisar ilçesine bağlı Gödence, son yıllarda doğa arayanların yeni rotası hâline gelirken, köyün dağ yamaçlarına kurulu üzüm bağları ve zeytinlikleri bölgeyi adeta Ege’nin Toscana’sına dönüştürüyor. Kent merkezine kısa bir yolculukla ulaşılabilen köy, doğal ürünleri, tarihi dokusu ve huzur veren atmosferiyle dikkat çekiyor.
Doğanın kucağında bir Ege köyü
Kızıldağlar’ın eteklerine yaslanan Gödence, rakımı 350 metreyi aşan yapısıyla temiz bir hava, geniş orman örtüsü ve panoramik manzaralar sunuyor. Köyün çevresindeki zeytinlikler, meyve bahçeleri ve bağlar, bölgenin yüzlerce yıllık tarımsal geleneğini yaşatıyor. Antik çağlarda İyon uygarlığıyla ilişkili olan bu toprakların, Teos kentinin üzüm ve zeytinyağı üretim bölgelerinden biri olduğu biliniyor. Bugün hâlâ aynı verimli topraklar üzerinde yetişen ürünler, eskiyle yeninin buluştuğu bir tarım kültürünün izlerini taşıyor.
İzmir’den doğaya açılan en kısa rota
İzmir merkezden özel araçla yola çıkanlar, Güzelbahçe üzerinden Seferihisar’a ulaşıp Bademler kavşağından köye doğru ilerliyor. Yol boyunca zeytinlikler ve kırsal manzaralar eşlik ediyor. Toplu taşıma tercih edenler ise ESHOT’un 991 Çamtepe–Seferihisar hattıyla bölgeye ulaşabiliyor. Şehre yakın olmasına rağmen kalabalıktan tamamen uzak oluşu, Gödence’yi hafta sonu kaçamaklarının sevilen adresi haline getiriyor.
Asırlık tarım geleneğini yaşatan bir köy
Zeytinyağı üretimi, Gödence’nin en güçlü kimliklerinden biri. Köydeki Tarımsal Kalkınma Kooperatifi, soğuk sıkım zeytinyağı başta olmak üzere bal, pekmez, sirke, tarhana, reçel ve çeşitli bitkisel ürünler üretiyor. Özellikle Gödence’ye özgü “tarhana otu” ile hazırlanan tarhana, yöresel gastronominin simgelerinden biri olarak öne çıkıyor. Misafirlere en çok önerilen duraklardan biri ise köy meydanındaki geleneksel kahve; huzurlu atmosferiyle köyün ruhunu en iyi yansıtan yerlerden biri olarak biliniyor.
Tarih ile doğanın iç içe geçtiği bir yaşam
Gödence, Lidyalılardan Bizanslılara, Selçuklulardan Osmanlı’ya uzanan çok katmanlı tarihsel bir geçmişe sahip. Köyün coğrafi yapısı ve tarımsal üretimi, bu kadim geçmişten günümüze taşınan bir yaşam kültürü sunuyor. Bağların ve zeytinliklerin arasından yükselen tarihi izler, köyün Ege’nin karakteristik dokusunu korumasını sağlıyor.
Gözünü doğaya dikenlerin yeni adresi
Ziyaretçileri cezbeden yalnızca doğal güzellikler değil. Kentleşme baskısına rağmen köyün geleneksel dokusunu koruma çabası da dikkat çekiyor. Bazı bölgelerde artan yapılaşmaya karşı yöre halkının tepkisi, Gödence’nin doğasını geleceğe taşımayı hedefliyor. Ekoturizm ve yerel üretimle güçlenen köy, sakinliği ve doğallığıyla şehrin yorucu temposundan kaçmak isteyenlere nefes aldırıyor.
Üzüm bağlarıyla Toscana esintisi
Son yıllarda bağcılığın yeniden değer kazanmasıyla köyün eteklerinde oluşan manzara, İtalyan Toscana’sını andıran bir görüntü yaratıyor. Tepeden aşağıya doğru uzanan üzüm bağları, yeşilin tonlarıyla birleşerek Gödence’nin kartpostallık atmosferini tamamlıyor. Gün batımında bağların üzerinde süzülen ışık, ziyaretçilere unutulmaz bir manzara sunuyor.
Gödence, hem köklü tarihini hem de doğal güzelliklerini koruyarak İzmir’in saklı cennetlerinden biri olmayı başarıyor. Şehirden uzaklaşmak, doğayla baş başa kalmak ve yerel lezzetleri tatmak isteyen herkes için artık yeni bir adres var: İzmir’in yeni Toscana’sı Gödence.



