Migren, toplumda oldukça yaygın görülen ve hayat kalitesini ciddi şekilde etkileyen bir sağlık sorunu olarak öne çıkıyor. Özellikle zonklayıcı ve sık tekrarlayan baş ağrısı ataklarıyla kendini gösteren migren, hem sosyal hayatı hem de iş gücünü olumsuz etkiliyor. Ancak günümüzde migren tedavisinde pek çok farklı yöntem bulunuyor.
Uzun süren ve şiddetli baş ağrıları nedeniyle yaşam kalitesini düşüren migren, yeni nesil tedavi seçenekleriyle kontrol altına alınabiliyor. İlaç tedavisinin yanı sıra yaşam tarzında yapılan değişiklikler ve botoks uygulamaları, hastaların rahatlamasında etkili yöntemler arasında yer alıyor. Medicana Bursa Hastanesi Nöroloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Büşra Er, migren tedavisinde ilaç kadar yaşam tarzının da önemine dikkat çekiyor:
Migrenin yalnızca ilaçla değil; yaşam tarzı değişiklikleriyle de yönetilebileceğini unutmamak gerekiyor. Uyku düzeni, beslenme alışkanlıkları ve düzenli egzersiz de tedavinin ayrılmaz parçalarıdır. Baş ağrısı günlüğü tutmak, hastanın tetikleyicileri tanımasına da yardımcı olur. Ancak destekleyici tedaviler de uygulanabilir. Bunlardan biri de botoks uygulamasıdır.
Botoks tedavisi öncesinde hastaların fiziki muayeneden geçirildiğini belirten Uzm. Dr. Büşra Er, uygulamanın alın, şakak, ense ve saçlı deri bölgelerine belirli noktalardan enjeksiyon yoluyla yapıldığını söyledi:
İşlem, yalnızca bu alanda eğitimli ve deneyimli hekimler tarafından yapılmalıdır. Etkisi 3 ila 6 ay sürmektedir.
Botoksun tıbbi bir işlem olduğunu ve bilinçsizce uygulanmasının ciddi yan etkilere yol açabileceğini vurgulayan Dr. Er, şu uyarılarda bulundu:
Göz kapağında düşme, yutma güçlüğü, mimiklerde bozulma gibi komplikasyonlarla karşılaşılabilir. Bu nedenle hastaların yalnızca nöroloji veya algoloji uzmanlarına başvurarak işlem yaptırması büyük önem taşıyor. Ayrıca son 3-6 ay içinde başka nedenlerle (örneğin estetik amaçlı) botoks yapılmışsa, mutlaka bu bilgi hekime aktarılmalı.
Uzm. Dr. Büşra Er, migrenin kontrol altına alınabilir bir hastalık olduğunu belirterek, doğru yaklaşımlarla hastaların yaşam kalitesinde belirgin iyileşmeler sağlanabileceğini ifade etti. Ayrıca, nöroloji uzmanıyla görüşülmeden komşu veya çevre tavsiyesiyle işlem yaptırılmaması gerektiğini özellikle hatırlattı.