Özellikle sabah saatlerinde yoğunlaşan polenlerin tetiklediği alerjik hastalıklar konusunda uzmanlar uyarıyor. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Büşra Yayla Yerlikaya, korunma yöntemlerine dikkat çekti.
Bahar mevsiminin gelmesiyle birlikte doğa canlanıyor ama bu durum alerji hastaları için zorlu bir dönemin de habercisi. Sivas Medicana Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Büşra Yayla Yerlikaya, polenlerin özellikle sabah saatlerinde yoğunlaştığını belirterek, bu saatlerde dışarı çıkılmaması gerektiğini vurguladı.
Dr. Yerlikaya, “Bahar aylarında havadaki polen yoğunluğunun artmasıyla birlikte, alerjik hastalıklar da artış gösteriyor. Özellikle sabah saatlerinde yoğunlaşan polenler; burun tıkanıklığı, hapşırık, gözlerde sulanma, kaşıntı, öksürük ve nefes darlığı gibi şikâyetlere neden oluyor” dedi.
Alerjik hastalıkların genellikle enfeksiyonlarla karıştırıldığını belirten Dr. Yerlikaya, şu bilgileri verdi:
“Alerji çevresel temasla ortaya çıkar. Genellikle ateş gibi belirtiler göstermez ancak tekrarlayıcı şikâyetlerle kendini belli eder. Polenler özellikle sabah saatlerinde yoğun olur. Bu da alerjisi olan kişilerde belirtilerin artmasına neden olur. Bahar mevsiminde en sık görülen alerjik hastalıklardan biri alerjik rinittir. Rinit, halk arasında saman nezlesi olarak bilinir. Astımı olan hastalar bu dönemde, daha çok nefes darlığı gibi şikâyetlerle acile başvurur.”
Alerjik hastalıkları olan bireylerin bu dönemde bazı önlemler alması gerektiğini hatırlatan Yerlikaya, şunları söyledi:
“Polen yoğunluğunun yüksek olduğu sabah saatlerinde dışarı çıkmaktan kaçınılmalı, eve geldikten sonra kıyafetlerimizi değiştirip, elimizi yüzümüzü yıkamalıyız. Camları, özellikle sabah saatlerinde açmamaya özen göstermeliyiz. Güneş gözlüğü ve şapka kullanımı polen temasını azaltabilir. Gerektiğinde hekimimizin önerdiği anti alerjik ilaçlardan kullanmamız gerekebilir.”
Ayrıca alerjik hastalıklarla enfeksiyonların ayırt edilmesinin önemli olduğunu vurgulayan Yerlikaya, şu açıklamalarda bulundu:
“Alerji de ateş gibi görülmez şikâyetler tekrarlayıcıdır. Alerji genellikle çevresel temaslarla ortaya çıkar. Enfeksiyon hastalıklarında ise halsizlik, kas ağrısı ve eklem ağrısı gibi şikâyetler meydana gelebilir. Ayırıcı tanı için, gerektiğinde hekim değerlendirmesi de önemli bir etmendir. Alerji tanısı, hastanın öksürüğü ile başlar. Gerekli görüldüğünde deri Prick testi ya da kanda spesifik IgE testi yapılabilir. Bu sayede hem korunma hem de uygun tedavi planlanabilir.”