Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, yaz mevsiminin ani gelmesiyle sahil bölgelerine yoğun ilgi gösteren vatandaşlara önemli uyarılarda bulundu. Özellikle yüzme bilmeyenler ve cankurtaran hizmeti olmayan sahilleri tercih eden ailelerin büyük risk altında olduğuna dikkat çeken Özkaya, “Her yıl bine yakın vatandaşımızı boğulma nedeniyle kaybediyoruz. Ters akıntıya dikkat etmeliyiz” dedi.
TERS AKINTILARA DİKKAT
Yaz aylarında boğulma vakalarının kontrolsüz alanlarda ve kalabalık sahillerde daha sık yaşandığını belirten Özkaya, “Yazın bir anda gelmesiyle birlikte serinlemek isteyen vatandaşlar, ailecek sahillere akın ediyor. Ancak bilinçsizce denize girenler büyük bir tehlikenin içinde. Özellikle yüzme bilmeyen bireyler ve çocuklar, denizin sinsi tehlikesi olan ‘rip’ yani ters akıntıya kapılarak hayatını kaybediyor” ifadelerini kullandı.
Son 4 yılda yaklaşık 4 bine yakın kişinin boğularak hayatını kaybettiğine dikkat çeken Özkaya, “Bu sayı her yıl artış gösteriyor. Özellikle yüzme bilmeyenler, ters akıntıya kapıldığında açık denizlere sürüklenip kayboluyor. Bu akıntı en profesyonel yüzücüleri bile sürükleyebiliyor. Denize girdiğinizde ayaklarınız yerden kesilmiş gibi hissedebilirsiniz” diye konuştu.
Türkiye’nin bir deprem ülkesi olduğunu ve deniz altındaki sismik hareketlerin su altı akıntılarını etkileyebileceğini vurgulayan Özkaya, “Özellikle boyunuz geçmediği yerlerde kalmaya özen gösterin. Ayaklarınız yere değse bile depremler ve ters akıntılar nedeniyle kayarak boğulma tehlikesi yaşayabilirsiniz” uyarısında bulundu.
Özkaya, gözetimsiz sahillerde yaşanan boğulma vakalarının zincirleme şekilde çoğaldığını belirterek, “Tenha ve izole yerlerde denize giren ailelerde bir kişi boğulma tehlikesi yaşayınca, diğerleri onu kurtarmak için suya atılıyor. Bu da birkaç kişinin hayatını kaybetmesine yol açabiliyor. Bu nedenle hafta sonu planlarınızı yaparken güvenliği asla ihmal etmeyin” dedi.
Son olarak vatandaşlara seslenen Özkaya, “Çocuklarınızı gözetimsiz bırakmayın, can yeleği gibi önlemleri ihmal etmeyin. Tatilinizi acıyla değil, keyifle tamamlayın” ifadelerini kullandı.