Türk tarihinde ilk kadın voleybolcu aynı zamanda ülkenin ilk kadın mühendislerinden Sabiha Gürayman’dır… Hatta kendisi voleybola ilk Fenerbahçe Spor Kulübü’nün erkek takımında başlamış ve şampiyonluğu da beraberinde getirmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarından bu yana Türk kadınının gücünü sporun her alanında gösteren gurur duyduğumuz bir çok sporcu kadınımız var ancak gündemi meşgul eden farklı bir durum söz konusu. Sözde din adamlarının başarılarıyla ülkemizi gururdan gurura götüren, dünyanın ülkemiz üzerindeki kötü baskılarını geri iten bu zor günlerde bizlere sevinç katan sporcu kızlarımızın cinsel tercihleriyle ilgili yaptıkları kötü yorumlar, eleştiriler ve öneriler. Bakıyorum da toplum olarak gurur duymaktan çok kötülemek sanki adetten gibi…

Merak ediyorum bugün spor tarihinde aynı zamanda mesleki hayatında gurur ve onurla işini yapmış Sabiha Gürayman’ı kaçı tanıyor? Kendisi dönemin de ilk kadın inşaat mühendislerindendir. Hatta odasına girenler ‘mühendis bey nerede’ diye sorduklarında ‘mühendis hanım’ diyeceksiniz diyerek şaşkınlık yaratıyordu. İnsanlar onun kadın olmasıyla değil mesleğiyle ve yaşattığı gururlarla ilgileniyordu. Peki şimdi ne değişti? Şuan ülkemizi Avrupa Şampiyonu yapan bu kızların size ne zararı var? Bu kızlarımız sporcu ve işini en güzel şekilde yapıyor. Ama ülkede ne yazık ki görevini iyi yapmayan birçok kurum var. Mesela sözde dini temsil kurumlarında çocuklarımızın başına gelen istismarlara neden ağzınızı açmadınız! Herkesin tercihi kendine . Önemli olan bulunduğun yerin hakkını vermek! Sporcu isen iyi bir sporcu olmak
Din kurumuysan dini vecibelere uygun davranmak, yaşamak…

Siz elinizi kollunuzu sallaya sallaya ve dayanağı hiçbir şekilde dini olmayan düşüncelerinizi sağda solda konuşup bu kızlarımızın başarısına gölge düşüremezsiniz! Siz öncelikle kendi edebinizi, ahlakınızı düzelteceksiniz ve işinizi iyi yapacaksınız. Kimsenin bu ülkenin değerleri ve başarılarıyla alay etme, engelleme hakkı yok, olamaz! Hatta ben şu an bu satırları yazarken Paris Olimpiyatları’nda ilk rakibini de elemiş bulunan FİLENİN SULTANLARINI TEKRAR TEBRİK EDİYOR BAŞARILARININ DEVAMINI DİLİYOR ve TÜRK KADINININ YERLERDE SÜRÜKLENMEYE DEĞİL BAŞ ÜSTÜNDE GÖKLERE YÜKSELMEYE DEĞER OLDUĞUNU TÜM DÜNYAYA GÖSTERDİKLERİ İÇİN DE ONLARLA GURUR DUYUYORUM. Ne mutlu Türk’üm diyene, diyebilene, hissedene…