Kastamonu Üniversitesi uzmanları, vatandaşları uyararak özellikle açık satılan ve denetimsiz gıdalardan uzak durulması gerektiğini belirtti.

Kastamonu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nesrin İçli ile Dr. Öğretim Üyesi Fatmanur Hümeyra Zengin, gıda ve kimyasal zehirlenmelerden korunmak için vatandaşlara önemli tavsiyelerde bulundu. Zengin ve İçli, araştırmaların zehirlenmelerin çoğunun ihmallerden kaynaklandığını ortaya koyduğunu söyledi.

“Alüminyum fosfit evsel kullanımı kesinlikle yasaktır”

Zehirlenme Vakaları Alarm Veriyor Uzmanlardan Hayati Uyarılar (3)

Belirti beklemeden hayatınızı kurtarın
Belirti beklemeden hayatınızı kurtarın
İçeriği Görüntüle

İstanbul’da Böcek ailesinin hayatını kaybettiği olayla ilgili değerlendirmelerde bulunan Doç. Dr. Nesrin İçli, alüminyum fosfitin evlerde kullanılmaması gerektiğini vurguladı:

"İstanbul'da yaşadığımız olayda, önce gıda zehirlenmesi olduğu düşünülmüştü, sonra ailemizin otelde alüminyum fosfitten zehirlendiği ihtimali üzerine daha fazla durulmaya başlandı. Otelde çalışanların verdiği ifadelere göre, bu ailemizin kaldığı odanın alt katındaki odada tabaklar içerisinde tarif edilen maddenin alüminyum fosfit tabletleri olduğunu düşünüyoruz. Alüminyum fosfit, aslında evlerde ya da içerisinde hala müşteri bulunan odalarda kullanılmaması gereken bir kimyasal. Normalde böceklere, larvalara karşı kullanılan bir pestisittir. Profesyonel kullanım amacıyla ruhsatlandırılan bir üründür, evsel kullanımı kesinlikle yasaktır."

İçli, ilaçlamanın insan sağlığı için oluşturabileceği risklere de dikkat çekerek şunları ekledi:

"İlaçlama içeride müşteri bulunan bir otelde yapıldıysa kesinlikle bu doğru bir şey değil. Çünkü insanların birkaç saat sonra üst kattaki odaya geldiğini görüyoruz. Bütün havalandırma borularını, havalandırma çıkışlarını kapattıklarını söylüyorlar fakat bu fosfit gazı öyle bir şey ki en küçük çatlaklardan bile sızıp, bulunduğu yerdeki en küçücük çatlaklarda yaşayan böceklere kadar ulaşıp onların ölümüne sebep oluyor. Son derece dikkatli olmak lazım, bu olaydaki gibi ölümcül olabilir. Çünkü solunum yoluyla vücuda girdikten sonra hücresel solunumu etkiliyor ve daha sonrasında bulantı, kusma ile başlayan belirtiler, halsizlik, kaşıntı ya da kalp ritim bozukluklarıyla devam ediyor ve sonunda da maalesef ölüm gerçekleşebiliyor. Bu da çok hızlı bir şekilde oluyor."

“Kimyasallar ile gıda ürünlerinin yan yana konulmaması gerekiyor”

İçli, İstanbul’da bir müşterinin bulaşık deterjanıyla yapılan kahveyi içmesi sonucu zehirlenme ihtimaline dikkat çekti:

"Bu kazanın sebebi, deterjanın, kendi orijinal ambalajından çıkarılıp başka şişelere konulmasıdır. İşletme sahipleri diyor ki 'biz, onun içinde ne olduğunu biliyorduk, hiç kullanmıyorduk.' Evet, bu olabilir ama bu asla yapılmaması gereken bir şey. Nitekim bunu bilmeyen biri mutfağa girdiğinde onu su diye, kahve yapımında kullandığı için şu an genç bir mühendis hanım maalesef hastanede yatıyor. Bu tarz kazaların önlenmesi için de kesinlikle kimyasallar, pestisitler, gıda ile karışmaması gerekiyor. Gıdalarla bir arada bulunmamalı, gıdalardan uzak yerlerde depolanmalıdır. Küçük çocukların erişemeyeceği yerlerde olmalı. Orijinal ambalajından hiçbir şekilde çıkarılmamalı. Yoksa herhangi bir kişi çok rahatlıkla bunları başka şeylerin yerine kullanılabilir. Bu tarz kazaları önlemenin tek yolu, gıdalarla bir arada bulunmaması gereken ve karışmaması gereken kimyasallar hiçbir şekilde gıdalarla aynı alanda saklanmamalı, depolamamalı. Orijinal ambalajının dışında herhangi bir şişeye konulmamalı. Bittikleri zaman kapları kalıyor, bunlar da hiçbir şekilde her ne kadar yıkadım, temizledim dense de gıda muhafazası için bu kapların da kullanılmaması gerekiyor. Kimyasalların kaplarında hiçbir şekilde ne bir meyve suyu, turşu gibi hiçbir gıda asla depolamamalı. Bunların hepsi zehirlenme sebebi olabilir."

“Açık gıdalar maalesef soğuk zincire uygun satılmıyor”

Zehirlenme Vakaları Alarm Veriyor Uzmanlardan Hayati Uyarılar (5)

Dr. Öğretim Üyesi Fatmanur Hümeyra Zengin ise özellikle midye ve kumpir gibi açık satılan besinlerin risk taşıdığını belirtti:

"Midye maalesef doğal yetişme ortamından dolayı birçok toksini içerisinde barından bir mineral. Hem ağır metalleri hem birçok mikro organizmayı içerdiği için önemli bir risk faktörü oluşturuyor. Bizim için genellikle açıkta satıldığı ve protein içeren bir besin olduğu için soğuk zincire uygun olarak satılması gerekirken, maalesef soğuk zincire uygun bir şekilde satılmıyor. Bu da mikroorganizmaların çok kolay üreyip insanları zehirlenmesine neden olabiliyor. Zehirleyen besinlerden biri de kumpir. Patatesi biz, riskli besinler arasında kabul ediyoruz. İçerisine de mayonez gibi çeşitli soslar koyuluyor. Bu soslar da riskli besinler arasında yer alıyor. Bunlar da uzun süre dışarıda kaldığı zaman, soğuk zincire uygun hareket edilmediği zaman ya da çok fazla karışık içerisinde besin olduğu zaman çapraz bulaşmaya neden olabiliyor. Bu da önemli bir risk faktörü oluşturuyor."

Zengin, tavuk eti kaynaklı zehirlenmelere karşı da uyarılarda bulunarak şunları söyledi:

"Medyada sıklıkla duyduğumuz tavuk, çok riskli besinlerden bir tanesi, çok hızlı bozulabiliyor. Bozulduğu da kişiler tarafından anlaşılamıyor. Gözle görülmediği için mikroorganizmalar genellikle tavuk zehirlenmeleri çok sıklıkla görülebiliyor. En önemli önlememiz kesinlikle dışarıdan açık herhangi bir ürün satın almamız gerekiyor. Satın alacağımız ürün, mutlaka bir restoranda ya da üretim izni olan, Tarım ve Orman Bakanlığının denetim yaptığı iş yerlerini tercih etmemiz gerekiyor. Açıkta ya da sokakta satılan ürünleri de çok fazla tercih etmememiz gerekiyor. Evlerde de dikkat etmemiz gereken bazı kontrol yöntemleri var. Bunlardan ilki bir kere çapraz bulaşma, kesinlikle çiğ besinlerle pişmiş besinleri yan yana koymamak gerekiyor, özellikle tavuğun yıkanmaması da önemli. Tavuk yıkanırken içerisindeki mikroorganizmalar maalesef mutfağın her yerine yayılabiliyor ve bu da mikroorganizmaların çiğ besinlere ya da diğer besinlere geçip gıda zehirlenme riski oluşturmasına neden olabiliyor. Evimizde uzun süre özellikle tavuk gibi çabuk bozulan süt, peynir gibi besinleri 2 saatten fazla dışarıda bekletilmemesi lazım. Marketten aldığımız zaman da bunların alışverişinin en sonunda alınması ve eve geleceğimiz süreç içerisinde 2 saatin geçmemesine dikkat etmemiz gerekiyor."

Kaynak: İHA