Sevdiğim film repliklerinden biri; Sanki çok ömrümüz varmış gibi, beklemeyi öğretiyor bize hayat. Beklemek yani durmak zordur. Aslında insanı zorlayan şey, belirsizliktir. Beklemenin sonunu, ne kadar beklemesi gerektiğini, bu bekleyişe değip değmeyeceğini bilememek insanıendişelendirir.

Oysa düşününce hayatta ne kesin ki? Hangi planımız olduğu gibi işliyor? Hangi arzumuz tam istediğimiz gibi gerçekleşiyor? Siz bir plan yaparken hayat da sizin için en gerekli planı yapıyor. Bu gereklilik içinde güçlükler barındırıyor, sert kayalara çarpmanız, kırılan aynaları görmeniz kısaca kendinizle yüzleşmeniz gerekiyor. Hangi büyük cümleyi kurmuşsanız hayat onu sizin önünüze koyuyor. Yaşam sizi iddianızdan vuruyor kısaca. Beklerken bunları da düşünelim, ne dersiniz? Bu bekleyişe neler sığdırmak istediğinizi biliyor musunuz peki? Yaşadım, diyebilmek için neler gerekir insana?

Gökyüzüne baktığımızda güneşin bizim etrafımızda döndüğünü görürüz, bu bir olgudur ama gerçek olan bizim güneşin etrafında döndüğümüzdür, bu ise olayın özünü oluşturur. İnsanların çoğunluğu yüzlerce yıl olgulara inanmış, dünyayı evrenin merkezinde sanmış, her şeyin bizim etrafımızda döndüğü yanılgısıyla yaşamışlardır. Giordano Bruno güneşin bir yıldız olduğunu ileri sürdüğü için bir kazığa bağlanıp yakılmış, Galilei ömür boyu hapse mahkûm edilmişti.

İnsanlık tarihi boyunca bilim insanları gün gün yeni bilinmeyenlere, yeni özlere ulaşırken bilim de güçlenerek gelişmeye devam etmektedir. Kuantum potansiyelinin de bilimsel olarak kanıtlarıyla olabilirliğinin farkına varmak, insanlığın saklı potansiyellerinin ortaya çıkarılıp insanlığın yararına kullanılması sürecine katkıda bulunacaktır. Yazdığı Gizli Potansiyelimizin Keşfi kitabında Op. Dr. Levent Ersan, aklımızdan geçen bir tanıdıkla köşe başında karşılaşmak, olumlu, olumsuz bir şeyler hissetmek gibi genellikle altıncı his adı verilen beş duyu dışında farklı algılamaları olan insan deneyimlerinin üzerine eğilirken göz hastalıkları uzmanı olması dolayısıyla bu algılamaların büyük bir çoğunluğunun da görsel imajlar şeklinde olmasına dikkat çekiyor. Beklerken okuyalım mı?