Kolajen, vücutta en bol bulunan proteindir ve özellikle cilt, kemik, kas, tendon ve bağ dokularının temel yapı taşıdır. Zamanla üretimi azalan bu protein, yaşlanma belirtilerinden eklem rahatsızlıklarına kadar pek çok sorunun merkezinde yer alır.
Ciltte elastikiyeti ve nem dengesini koruyarak genç bir görünüm sağlar. Aynı zamanda kemiklerin güçlenmesini, kas kütlesinin korunmasını ve eklemlerin hareket kabiliyetinin sürmesini destekler. Kolajen, damar yapılarının sağlıklı kalmasına da katkı sunar.
KOLAJEN AZALINCA NE OLUR?
Kolajen üretimi genellikle 25 yaş sonrası azalır. Bu azalma;
• Ciltte kırışıklıklar, sarkmalar
• Eklemlerde sertlik ve ağrı
• Kemik yoğunluğunda azalma
• Saçlarda incelme ve tırnaklarda kırılma
gibi belirtilerle kendini gösterebilir.
KOLAJENİ DOĞAL YOLLARLA DESTEKLEYEN BESİNLER
Vücudun kolajen üretimini artırmak ve mevcut kolajeni korumak için beslenme büyük önem taşır. İşte kolajen dostu besinler:
1. Kemik suyu: En zengin doğal kolajen kaynağıdır.
2. Yumurta beyazı: Prolin ve glisin gibi kolajen üretiminde rol oynayan amino asitler içerir.
3. Yağlı balıklar (somon, sardalya): Omega-3 sayesinde iltihabı azaltarak kolajenin yıkımını önler.
4. Narenciye (portakal, greyfurt, limon): C vitamini sayesinde kolajen sentezini destekler.
5. Kırmızı meyveler (çilek, böğürtlen): Antioksidan içerikleriyle kolajen yapısını korur.
6. Sarımsak: Kükürt içeriğiyle kolajen üretimine yardımcı olur.
7. Yeşil yapraklı sebzeler: Demir ve C vitamini açısından zengindir.
KOLAJEN TAKVİYESİ GEREKLİ Mİ?
Beslenmeyle yeterince alınamayan durumlarda kolajen takviyeleri önerilebilir. Ancak uzman kontrolünde ve güvenilir markalardan temin edilmesi önemlidir. Hidrolize kolajen takviyeleri, vücut tarafından daha kolay emilir.