Çandarlı Kalesi, İzmir ili Dikili ilçe sınırları içinde Aliağa’nın karşı sahil şeridi Çandarlı’da yer alır. Türkiye’nin en iyi korunmuş kalelerinden biridir.

Kale üzerindeki kitabe kısmen silik olup kaleyi Fatih Sultan Mehmet’in inşa ettiği şeklinde bilgi bulunması kalenin Osmanlı döneminde pek çok defa yenilendiğinin bir kanıtıdır.

Kalenin M.Ö. 6. yüzyılda Pitane sitesi içinde bir işlev gördüğü düşünülmektedir.

Çünkü İyonya ve Aiolya siteleri şehir surları ve iç kale surları olarak iç içe iki halka oluşturur. Özellikle deniz kıyısındaki bir site saldırılara açık olduğundan kentin direnişi için iç kaleden aylarca sürebilmekte ve düşmanı caydırabilmektedir.

Kalenin duvarlarındaki antik dönemden kalma taşlar kalenin tarihini milattan öncesine götürmektedir. Helenistik Çağ surlarından kalmış taşların kullanıldığı görülür. Bu taşlar M.Ö. 2. yüzyıl kale yapısından kalmadır.

Kalenin bugünkü planı ve şekliyle yapılışı ise M.S. 14. yüzyılda Foça’yı ele geçiren ve ayrıcalıklar elde eden Cenevizliler tarafındandır. Cenevizliler hem Foça’da hem de Pitane’de kendilerini koruma amacıyla görkemli kaleler inşa etmişlerdir.

Çandarlı Kalesine Foça’dan taş getirtilmiştir. Cenevizlilerin Pitane kalesini yaptıkları tarihlerde Türkler de Batı Anadolu fetihlerini tamamlamak üzereydiler. Bir süre sonra Foça Saruhanoğullarının, Pitane de Karesi Beyliğinin eline geçmiştir.

Pitane alındıktan sonra kalenin ön plana çıkmasıyla Türkler bu yerleşme merkezine Asar ya da Hisar diye anmışlardır.

Planı kareye yakın bir dikdörtgen biçiminde olan Çandarlı Kalesi, bugün beş kulesi, mazgalları, kapısı ve duvarları ile görülesi bir eserdir.

Pitane Kalesinin Çandarlı Adını Alması

Kalenin “Çandarlı” ismini alması ise 13.-14. Yüzyıllarda II. Murat’ın ünlü sadrazamı Çandarlı Halil Paşa tarafından restore ettirilmesi ile olur.

24 yıl süren sadrazamlığı sırasında denizciliğe, donanmaya ve dolayısıyla kıyı kentlere ilgi gösteren Çandarlı Halil Paşa, ünlü Pitane kentinin Cenevizlilerden kalma köhne kalesini yeniden yaptırdı ve kenti bayındır hale soktu.

Yeni icat olan top atışlarına karşı dayanıklı olması için taş bloklar ve temel payandaları yaptırmıştır. Böylece Çandarlı Kalesi sağlam ve korunaklı bir hal almıştır. Böylece Pitane adının yerine Çandarlı adı kullanılmaya başlamıştır.

1.Murat iki kez padişahlığa oğlu Fatih’i getirip denemek ister, fakat çocuk yaşta olması ve Balkanlarda Haçlı ordularının görülmesi üzerine Sadrazam Çandarlı Halil Paşa’nın isteğiyle II. Murat tekrar padişahlığa çağırılır.

Küçük Mehmet bunları o zaman kabul etmiş ve hatta babasını göreve çağırırken “Eğer padişah ben isem size emrediyorum, yok padişah siz iseniz derhal ordunun başına geçiniz.” demesi meşhurdur.

İçten içe de Çandarlı Halil Paşa’ya kin beslemeye başlamıştır. İstanbul’un fethine karar verildiği sırada Çandarlı’nın yapıcı eleştirilerine, hazırlıkların sürdürülmesine, haçlı ordularının başımıza musallat olacağına ilişkin sözlerine de alınmış; İstanbul’un fethini istemiyor, Bizans ile iş birliği içinde ve Fatih’in fethine fırsat tanımayacak gibi dedikodularla iyice dolmuştu.

Bu arka plan sonucu İstanbul’un fethi sonrası Çandarlı Halil Paşa’nın sadrazamlığına son verilir. Ve Fatih Sultan Mehmet, onu 1453’te öldürtür.

Çandarlı Kalesi, 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmiştir.