Erkek sağlığını doğrudan etkileyen prostat hastalıkları, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilen önemli rahatsızlıklar arasında yer alıyor. Medical Park İzmir Hastanesi Üroloji Uzmanı Op. Dr. Müşteba Sevil, özellikle 50 yaş üzeri erkeklerde prostat büyümesi ve kanseri riskinin arttığını belirterek, erken teşhisin önemine dikkat çekti. “Erken teşhis edilen prostat hastalıklarının çoğu başarılı şekilde tedavi edilebilmektedir” diyen Dr. Sevil, prostatın erkek üreme sistemi için hayati bir organ olduğunu ifade etti.
Prostat, mesane altında ceviz büyüklüğünde bulunan ve meninin sıvı kısmını üreterek spermlerin hareketini sağlayan bir bez. Yaş ilerledikçe bazı hastalıklara yatkınlık artıyor. En sık karşılaşılan sorunlar arasında iyi huylu prostat büyümesi (BPH), prostatit ve prostat kanseri yer alıyor.
Op. Dr. Sevil, BPH ile prostat kanserinin farklı hastalıklar olduğunu vurguladı: “Benign Prostat Hiperplazisi (BPH), prostatın iyi huylu büyümesidir ve genellikle idrar yolu şikâyetlerine yol açar. Prostat kanseri ise kötü huylu hücrelerin kontrolsüz çoğalmasıdır. Ancak benzer belirtiler görülebildiği için ayırıcı tanı büyük önem taşır.”
Hastalığın görülme yaşları da farklılık gösteriyor. BPH genellikle 40 yaş sonrası görülmekte, 60'lı yaşlarda erkeklerin yarısında belirtiler ortaya çıkıyor. Prostat kanseri riski ise 50 yaşından sonra artarken, prostat iltihabı her yaşta görülebilmekle beraber daha çok genç ve orta yaş grubunu etkiliyor.
BELİRTİLER
Prostat hastalıklarının en sık görülen belirtileri arasında sık idrara çıkma, özellikle gece uykudan kalkma, idrarda zorlanma, ani sıkışma hissi, tam boşalamama ve idrar sonrası damlama yer alıyor. İleri vakalarda ise idrarda kan, kasık ve bel ağrısı görülebiliyor.
Prostat kanserinin çoğu zaman erken dönemde belirti vermediğine dikkat çeken Op. Dr. Sevil, düzenli tarama yapılmasının hayati önem taşıdığını söyledi. “Prostat kanserinde PSA testi ve parmakla rektal muayene gibi tarama yöntemleri hayat kurtarıcıdır. Erken evrede tanı konulursa kanser yayılmadan tedavi edilebilir. Bu nedenle düzenli kontroller ihmal edilmemelidir” diye konuştu.
Tedavi süreci ise hastalığın türü ve evresine göre kişiye özel planlanıyor. BPH’de ilaç tedavisi, lazerle müdahale veya cerrahi yöntemler uygulanabiliyor. Prostat kanserinde aktif izlem, radikal prostatektomi, radyoterapi, hormon tedavisi, kemoterapi ve immünoterapi gibi seçenekler bulunuyor. Prostat iltihabında ise antibiyotikler, ağrı kesiciler ve yaşam tarzı değişiklikleri temel tedavi yöntemleri arasında yer alıyor.
KONTROL ŞART!
Son olarak Op. Dr. Müşteba Sevil, prostat sağlığını korumak için düzenli üroloji kontrollerinin şart olduğunu belirterek, “Her erkek 50 yaşından itibaren, risk grubundakiler ise daha erken yaşta düzenli tarama yaptırmalıdır. Erken tanı sayesinde birçok prostat hastalığı, yaşam kalitesini bozmadan ve hayati riske neden olmadan tedavi edilebilmektedir” dedi.