Olayın ardından, otelin kısa süre önce ilaçlandığı bilgisi ortaya çıktı ve gözler, otellerde yapılan ilaçlamalarda alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine çevrildi.
Üsküdar Üniversitesi İş Sağlığı ve Güvenliği Bölümü Öğretim Üyesi, ARGE ve Yenilikçi Politikalar Direktörü Doç. Dr. Müge Ensari Özay, otellerde yapılan ilaçlamaların hem misafir hem de çalışan sağlığı açısından önemli riskler taşıdığına dikkat çekti:
“Otellerde yapılan ilaçlamalar sağlık açısından büyük riskler taşır. Pestisitler kontrollü kullanılmadığında akut ve kronik sağlık riskleri doğurabilir. Akut etkiler arasında solunum yolu irritasyonu, göz-kulak-burun yanması, baş ağrısı, mide bulantısı, ciltte kızarıklık veya nörolojik belirtiler bulunur.”
Haşereler ve kemirgenler oteller için risk oluşturuyor
Otellerin yoğun insan sirkülasyonu, gıda servisinin yapıldığı ve farklı iklim koşullarına sahip alanlar olması nedeniyle haşere ve kemirgenlerin üremesi için ideal ortamlar yarattığını belirten Dr. Özay, şöyle konuştu:
“Hamamböceği, tahtakurusu, kemirgen, sinek ve sivrisinek gibi zararlılar yalnızca konforu bozmakla kalmaz; salmonella, escherichia coli, leptospiroz, hantavirüs ve alerjen partiküller gibi halk sağlığını tehdit eden riskleri taşır. Bu nedenle ilaçlama uygulamaları hem gıda güvenliğini hem misafir sağlığını hem de işletmenin yasal yükümlülüklerini korumak için kritik öneme sahiptir.”
Pestisitlerin yanlış kullanımı ciddi sonuçlar doğurabiliyor
Dr. Özay, pestisitlerin yanlış veya kontrolsüz kullanımı durumunda ortaya çıkabilecek sağlık risklerini de şöyle özetledi:
“Kronik maruziyetlerde endokrin sistem bozuklukları, bazı kanser türleri, nörotoksik etkiler ve üreme sağlığı üzerinde olumsuz sonuçlar literatürde yer almaktadır. Özellikle kapalı alanlarda yapılan sisleme, fumigasyon veya yüksek hacimli uygulamalar sonrası yüzeylerde pestisit kalıntısı kalabilir ve bu kalıntılar çocuklar, yaşlılar, hamileler ve astım hastaları için daha ciddi riskler yaratır. Yanlış doz, etiket dışı kullanım ve yetersiz havalandırma zehirlenme riskini artıran başlıca faktörlerdir.”
Otel ilaçlamasında İSG kuralları
İlaçlama sırasında uyulması gereken temel kurallara da değinen Dr. Özay, Türkiye’deki yasal çerçeveyi hatırlattı:
“Türkiye’de 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre işveren, çalışanlarını kimyasal risklere karşı bilgilendirmek, uygun kişisel koruyucu donanım (maske, gözlük, eldiven, tulum) sağlamak ve güvenlik bilgi formlarını (SDS/MSDS) erişilebilir kılmak zorundadır. Uygulama sırasında yalnızca eğitimli ve yetki belgesine sahip personel çalışmalı, kapalı alanlarda havalandırma sağlanmalı ve alanda yetkisiz kişilerin bulunmasına izin verilmemelidir.”
Ruhsatlı ürün ve kayıt zorunluluğu
Otellerde kullanılan pestisitlerin tamamının Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış halk sağlığı amaçlı ürünler olması gerektiğini ifade eden Dr. Özay, şu uyarılarda bulundu:
“Uygulamayı yapan firmaların sorumlu müdür bulundurması, uygulayıcılarının yetki belgesine sahip olması ve yapılan işlemlerin kayıt altına alınması zorunludur. Ayrıca 6331 sayılı İSG Kanunu, kimyasalların kullanımı sırasında işverenin eğitim, bilgilendirme ve koruma yükümlülüklerini belirler. Bu çerçevede oteller hem sağlık hem de mevzuat uyumunu sağlamakla yükümlüdür.”
Uyarı notu ve bekleme süreleri
İlaçlama sonrası alanların tekrar kullanımıyla ilgili önerileri paylaşan Dr. Özay, şunları söyledi:
“Etiket talimatlarında belirtilen ‘tekrar giriş (re-entry)” süresi temel referanstır; bazı yüzey spreylerinde 1–2 saatlik havalandırma yeterliyken sisleme veya fumigasyon gibi yoğun uygulamalarda süre 12–24 saati aşabilir. Oda veya ortak alan tekrar kullanılmadan önce mutlaka havalandırılmalı, temas yüzeyleri temizlenmeli ve gıda hazırlama alanlarında ekstra hijyen sağlanmalıdır. Etiket talimatı net değilse, en koruyucu yaklaşım 24 saatlik bekleme ve güçlü havalandırmadır.”
Otellerde doğru ilaçlama stratejilerinin uygulanması, hem misafirlerin hem de çalışanların sağlığını korumak ve işletmelerin sürdürülebilirliğini sağlamak açısından kritik önem taşıyor.





