Yargıtay Ceza Genel Kurulu, tanımadığı kişiyi arabasına davet eden ve zorla bindirmeye çalışan sanığın eyleminin “sarkıntılık” suçu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine hükmetti. 14 yaşındaki kız çocuğuna yönelik olayda Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar, yüksek mahkeme tarafından emsal niteliğinde onandı.
Olay: 14 yaşındaki kız çocuğunu arabaya davet etti
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın bozma kararına direnerek sanığın “sarkıntılık” suçundan mahkum olması gerektiğini belirterek şu gerekçeleri yazdı:
“Kasıt insanın iç dünyasına dahil bir husus olduğundan failin kastı dış dünyaya yansıyan davranışları değerlendirmek suretiyle belirlenebilir. Olay tarihinde sanık otuz iki yaşında, katılan mağdure ise on beş yaşından küçüktür. TCK'nın 103/1a,b maddesine göre on beş yaşından küçük çocuklara karşı her türlü cinsel davranış yüklenen suçu oluşturur. Kanunda cinsel davranışın bir tanımı yapılmamıştır. Kural olarak kanunda kullanılan sözcükler sıradan anlamlarına göre yorumlanır. Cinsel davranış, cinsellik içeren tutum ve hareketler olarak tanımlanmaktadır. Buna göre cinsel arzuların tatminine yönelik her türlü hareket cinsel davranış niteliğindedir. Gerçekleştirilen hareketlerin nesnel olarak cinsellik içermesi gerekli ve yeterli olup failin fiilen bu arzularını tatmin etmiş olması da gerekmez.”
'Tanımadığı bir kız çocuğunu kullandığı araca davet etmek yardım teklifi olamaz'
“Karşı cinsten hiç tanımadığı bir kız çocuğunu kullandığı araca davet etmenin normal sosyal ilişkiler çerçevesinde bir yardım teklifi olarak kabul edilmesi mümkün değildir. Öte yandan çocuk mağdure bu teklifi derhal reddetmesine rağmen sanık eylemini sürdürmüş, 'Arabaya bin tanışırız.' şeklinde beyanda bulunarak kolunu tutmuş, bununla da yetinmemiş, karşı kaldırıma geçerek bir süre mağdureyi takip etmiştir. Buna göre sanığın cinsel arzularını tatmin amacı ile hareket ettiğini kabul etmek zorunlu olup, bu davranışlarını nesnel olarak başka bir şekilde değerlendirmek ve kabul etmek, dış dünyaya yansıyan bu davranışlarına göre mümkün değildir. Nitekim mağdure de sanığın davranışlarını nesnel olarak bu nitelikte algılamış, normal görmeyerek derhal babasını aramış ve babası ile birlikte şikâyetçi olmuştur. Buna göre sanığın çocuk mağdureyi aracına davet etmesi, mağdurenin bu teklifi reddetmesi üzerine kolunu tutmak suretiyle 'Bin tanışırız.' demek suretiyle teklifini yenilemesi cinsel davranışlar ile mağdurenin vücut dokunulmazlığını ihlal niteliğinde olup sarkıntılık düzeyinde çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturacağı açıktır.”
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın bozma kararına direnince dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu gündemine geldi. Yargıtay Ceza Genel Kurulu, yerel mahkemenin kararının onanmasına hükmetti.
Böylece, 14 yaşındaki kız çocuğunu arabasına davet edip, kolundan çeken ve “tanışırız” diyerek kızı takip etmeye devam eden sanık 3 yıl hapse mahkum olmuş oldu. Eğer yerel mahkeme, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin bozma kararına uysaydı sanık, üç aydan bir yıla kadar hapse mahkum olacaktı.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, verdiği kararda şu görüşleri dile getirdi: Suç tarihi itibarıyla 32 yaşındaki sanığın, olay günü saat 06.45 sıralarında aracıyla işe giderken yol kenarında okul servisini beklemekte olan 14 yaşındaki katılan mağduru gördüğünde durup önce korna çaldığı, arabaya yaklaşması için katılan mağdura işaretler yaptığı, arabaya yaklaşan katılan mağdura arabanın sağ ön camını açarak ‘Gel seni gideceğin yere bırakayım’ dediği, katılan mağdurun ‘tanışıyor muyuz? Ben sizi tanımıyorum, servis bekliyorum’ şeklinde cevap vermesi üzerine sanığın ‘Arabaya bin, tanışırız’ dediği, katılan mağdurun ‘Olmaz!’ diyerek teklifi reddetmesine rağmen sanığın şoför koltuğundan cama doğru uzanıp katılan mağdurun kolunu kısa süre tuttuğu, katılan mağdurun kolunu çekerek uzaklaştığı ve babası olan katılanı arayıp yaşananları anlattığı, sanığın ise aracıyla yolun karşısına geçerek katılan mağdurun servisi gelene kadar beklediği, katılanın da polisi arayarak şikâyetçi olduğu anlaşılan olayda;
Sanığın ve katılan mağdurun yaşı, suçun işlendiği yer ve zaman dilimi, katılan mağdurun lise öğrencisi olması, sanık ile katılan mağdurun suç tarihinden önce tanışmamaları, katılan mağdurun kendisinden yardım istemediği hâlde sanığın katılan mağdurun yanında durarak arabaya çağırıp gideceği yere kadar bırakmayı teklif etmesi, teklifi katılan mağdur tarafından reddedilmesine rağmen sanığın ‘Arabaya bin tanışırız’ şeklindeki sözlerle ısrarcı olması, yinelenen teklifi de kabul etmeyip arabadan uzaklaşmaya çalışan katılan mağdurun bu kez kolunu cinsel arzuları tatmin amacıyla tutması, bu bağlamda sanığın dışa yansıyan davranışlarından saikinin belirlenebilmesi, katılan mağdurun da sanığın davranışlarını aynı şekilde algılayıp olayın hemen akabinde babasını arayarak sanık hakkında müracaatta bulunması karşısında, katılan mağdurun cinsel dokunulmazlığının ihlal edildiği de gözetildiğinde, sanığın katılan mağdura yönelik eylemlerinin sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğu kabul edilmelidir.
Bu itibarla, İlk Derece Mahkemesinin direnme kararına konu hükmündeki sanığın eyleminin sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı suçunu oluşturduğuna ilişkin direnme gerekçesinin isabetli olduğuna karar verilmelidir.”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun verdiği emsal karar sonrası, arabasına tanımadığı kişileri davet edip binmeye zorlamak “sarkıntılık” kabul edilecek.





