Kollarında kendimi nasıl kaybettiğimi bir şu yeryüzü şahit olur. Gözlerimi kapattığım anda, şimdiye kadar çizdiğim hayalini, açtığım anda karşımda olacağını bilmek…
Şu arşı alaya bir adım daha yakın olduğumu hissetmek gibi bir şey olsa gerek…
Seninle yarım kalan bir roman gibi yarım kalmayacağım.
En güzelini seninle doyasıya yaşayarak ömrümün kalanını kollarında son bulduracağım.
Ölüm gelse bile seninle nefes almadan son bulmayacağım.
Anlam yüklediğimiz her şeye, kıymet yüklemezsek. Elimizdeki sevgi kırıntıları sadece…
Okyanusa düşen yağmur damlası gibi kaybolup gider.
Umulmadık bir anda dondurulmuş ruhuma dokunmanla başladı bağımlılığım…
Faili belli olan, olayı ve işleyişiyle kana karışan bir bağlılık…
Asla vazgeçemeyeceğim…
Bir adım öteye gitme ihtimalini bile aklıma yer edinmeyeceğim…
Yanın, canıma işte öyle yer edinmiş…
Birbirimizi o kadar yakından tanıdık ki kısa sürede… Bir sağanak gibi yağdık önce, her duygu ve düşüncelerimizle, istek ve arzularımızla…
Ne kadar çok yakışacağını anladık, tenimizin birbirine ihtiyacı olduğunu…
Kaçınılmaz bir buluşmaydı bizimkisi…
En sevdiğimiz, yağmurlu bir günde, sarmaş dolaş olmayı hep düşlerken…
O an buluştu yağmurun kokusu teninin kokusuna…
Emindim zaten geleceğinden de en çok arzuladığımız bir anda olması, bana da sürpriz olmadı değil…
Aklımın tutulmasına şahit oldum…
Zamanı hapsettim ve sadece sen ve ben varmış gibi…
Artık uzaktan sürecin bitmesi…
Sana sahip olmanın arzusuyla bir ömür bu anda kalabilirim seninle…
Sevilmenin yalnız sözcükleri süsleyen bir eylem olmayıp, hayatımın her karesinde yaşatan…
Güzel anlarla bezendiren aşk temsilim…
Harca hiç korkma…
Ömrümü, sevgimi, sana olan zaafımı…
Sen sevdiğin sürece ben hep emrine amade olacağım…
Sen içimde biriktirdiğim mutluluğumsun…
Başkalarına nahoş gelen her tavrı.
Sana ne kadar yakıştığını, hatta bana özgü diye alıp içime koyma isteğimin bile önüne geçemiyorum…