“Makam, mevki, rütbe, unvan; bunların hepsi cekettir. Ceketi asar bir yere gideriz. Arkamızda sadece insanlığımız kalır…” demişti Prof.Dr. Doğan Cüceloğlu. İş hayatında da epey iyi mevkilerde bulunmuş sonrasında yaşamının odağına edebiyatı ve sanatı almış biri olarak, güvenilir bir insan olmanın her şeyden önemli olduğunu gördüm, yaşadım. Her şey elinizden gidebilir ama dürüst, güvenilir bir insan olmanız her zaman her kapıyı açan anahtar olarak yanınızda kalacaktır. Bunu en çok o mevki ve rütbeleri kaybedenler bilir.
Yaptığım sanat projesinde ekibi seçerken, iyi insanlar olmalarına çok başarılı olmalarından daha çok dikkat ediyorum. Çünkü iyi insanlar başarıya o kadar kolay ulaşamazlar, onların karşısına hep yokuşlar çıkar; bunu bilirim. Ne dersiniz?
Tam da böyle kadınları anlatan bir kitap geçti bu hafta elime. Bugün iş dünyasının karar verenleri, paranın patronları ya da şanlı şöhretli popüler her güçlü kadının satırlarında kendini bulacağı, nasıl olunması gerektiğinden ziyade nasıl olunmamalı kitabı olarak adlandırılan “Postmodern Cadılar”, Balçiçek İlter’in kaleminden çıkma. Dört güçlü kadının gülümseyerek okuyacağınız gerçek aşk hikayelerine yer verdiği ve pek çok kadının yalnız olmadığını hissedeceği, kuralları yeniden yazmaya davet eden farklı bir kitap bu.
Güçlü kadın kavramını, kendisinden de yola çıkarak yeniden tanımlayan İlter, yaralandığını, canının acıdığını, güçlü olmaktan sıkıldığını fark eden tüm kadınları davet ediyor postmodern bu yangın alanına. “Yanacağız belki, belki linç edileceğiz” diyor ve ekliyor “biz kadınlar, tüm dayatmaları reddedip doğruları söylemeli ve hatta yanmak zorundayız…”
Güçlü kadınlar ağlamaz, incinmez, etkilenmez, sarsılmaz sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Güçlü kadınlar ağlarlar ama geri adım atmazlar, incinirler ama saldırmazlar, etkilenirler ama teslim olmazlar, sarsılırlar ama yıkılmazlar. Onların dik duruşlarının ardında ne çok gözyaşı, hayal kırıklığı ve yenilgi vardır bilemezsiniz. Güçlü kadınlar içlerine ağlarlar, öyle bir vazgeçerler ki gittikleri bile duyulmaz. Güçlü kadınlar gürültüsüzdür. Bağıra çağıra gitmezler, yıkıp dökmezler, parmak uçlarında hafif adımlarla çıkıp giderler, buhar olup uçarlar, aramakla bulunmazlar bir daha.
Onlar gerçek aşkın kahramanları, samimi insanların yoldaşı olmaya razıdırlar sadece. İdare etmezler, kandırmazlar, aptala yatmazlar, rol kesmezler. Güçlü kadınlar, zor insanlar değildir, zor olan gerçek ve samimi olmaktır. Çünkü güçlü kadınlar gerçek olmayanı görürler, yapmacık olana müsamaha göstermezler, yalanı sevmezler, aptal yerine konmaya izin vermezler.