Yaz mevsiminin gelmesiyle birlikte kene vakaları yeniden gündemde. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) nedeniyle Sivas’ta 8, Kayseri’de 4 kişinin hayatını kaybetmesi sonrası gözler yeniden kene kaynaklı hastalıklara çevrildi. BHT Clinic İstanbul Tema Hastanesi’nden Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Cengiz Uzun, kene tutunmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Kenelerin fark edildiği anda çıkarılması gerektiğini vurgulayan Uzun, kene vücutta kaldıkça hastalık bulaşma riskinin de arttığını söyledi.
"Kene vücutta ne kadar az tutunursa o kadar iyi" diyen Uzun, kene çıkarma sürecine dair doğru bilinen yanlışlara da dikkat çekti.
HER KENE HASTALIK BULAŞTIRMIYOR
Kene kaynaklı hastalıklardan en bilineni KKKA’nın yalnızca belirli türdeki kenelerle bulaştığını belirten Dr. Cengiz Uzun, “Hyalomma türüne ait keneler KKKA’ya neden oluyor. Ölüm oranı dünyada ortalama yüzde 10-30 arasıyken, Türkiye’de bu oran yüzde 5 civarında. KKKA yaklaşık 20 yıldır Türkiye’de de görülüyor” dedi. Uzun, ekolojik dengenin değişimiyle birlikte ormanlık alanların azalmasının ve kuş popülasyonundaki düşüşün kene sayısını artırmış olabileceğini söyledi.
VAKA VAR AMA BULAŞ YOK
İstanbul’da da kene tutunması vakalarında artış olduğunu belirten Uzun, şu değerlendirmeyi yaptı:
“İstanbul’da son verilere göre 6-7 bin kişi kene tutunması şikayetiyle sağlık kuruluşlarına başvurdu. Şunu biliyoruz ki İstanbul’da KKKA yok. Şimdiye kadar İstanbul’daki kenelerden bulaşan bir hastalık bildirilmedi.”
Türkiye’de 50 civarında kene türü olduğunu aktaran Uzun, KKKA’ya neden olan türün sadece Hyalomma cinsi olduğunu belirtti.
KENE NE KADAR ERKEN ÇIKARILIRSA O KADAR İYİ
Kene ısırıklarının ardından nasıl hareket edilmesi gerektiğine dair bilgiler veren Dr. Cengiz Uzun, “Kene fark edildiği anda çıkarılmalı. Ancak çıplak elle dokunulmamalı. Keneyi tutunduğu yere yakın yerinden bir cımbız ya da peçeteyle yavaşça yukarı doğru çekerek çıkartmak gerekiyor. Hoyratça davranmadan, parça bıraksa bile önemli değil. Önemli olan, kenenin vücutta fazla kalmaması” ifadelerini kullandı.
Kenenin ilk tutunduğu anda çıkarılmasının daha kolay olacağını belirten Uzun, henüz tam beslenmeyen kenelerin kolaylıkla ayrıldığını vurguladı:
“Normalde kan emerek kendisinin 10 katına kadar çıkar. O kanı emmemişse çok daha rahat çıkar.”
EVDE KONTROL ŞART
Kene riskine karşı alınabilecek önlemlere de değinen Uzun, yeşil alanlarda uzun kollu ve kapalı kıyafetler giyilmesini önerdi.
“Eve döndüğünüzde tüm vücudunuzu mutlaka kontrol edin. Keneler genellikle bacaklara, kollara, koltuk altlarına ve kasık bölgesine tutunur. Kene kovucu losyonların ise çok etkili olmadığını belirtmek isterim” dedi.
KKKA’nın özellikle bazı gruplar için daha tehlikeli olabileceğine dikkat çeken Uzun, çocuklar ve kronik hastalıkları olan bireylerin daha fazla risk taşıdığını belirtti.
“Kalp, şeker, kanser gibi kronik hastalığı olanlar ve çocuklar için risk daha yüksek. KKKA’nın henüz bir aşısı veya net bir tedavisi yok. Sadece destek tedavi uygulanıyor.”
Uzun, belirtilerin ortaya çıkması halinde yeniden sağlık kuruluşuna başvurulması gerektiğini belirterek şu ifadeyi kullandı:
“10 gün içerisinde ateş, halsizlik, gribal durum, karın ağrısı, ishal, diş etlerinde ya da cilt altında kanamalar olursa hemen başvurulmalı.”