Uzmanlar, içeriği belirsiz kimyasallar içeren bu ürünlerin diş minesinde kalıcı hasara ve diş etlerinde yanıklara yol açabileceği konusunda uyarıyor.

Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Ağız ve Diş Sağlığı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde görev yapan Diş Hekimi Doç. Dr. Gülhan Ünal, son dönemde artan talep ile birlikte kontrolsüz ürün kullanımının da hızla yayıldığını belirterek, profesyonel denetim dışında kullanılan ürünlerin ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceğini söyledi.

“Dokulara zarar verme ihtimali yüksektir”

Sosyal medya üzerinden pazarlanan ürünlerin içeriklerinin büyük ölçüde belirsiz olduğunu vurgulayan Ünal, bu durumun ciddi riskler doğurduğunu belirtti. Ünal, konuyla ilgili uyarılarını şu sözlerle dile getirdi:

“Bu nedenle ciddi risk taşır. Bu ürünler ya yüksek tahriş oluşturur ya da sadece diş yüzeyini geçici olarak boyar. Kalıcı bir beyazlık sağlamadığı gibi dokulara zarar verme ihtimali yüksektir. Profesyonel ürünlerin CE ve FDA gibi sağlık sertifikalarına sahip olması gerekir. Bu belgeler olmadan kullanılan hiçbir ürün güvenli değildir. Eğer ürün aşındırıcıysa, uygulama sonrasında şiddetli sıcak-soğuk hassasiyetine, nefes alırken bile dişlerde ağrıya ve diş eti çekilmelerine sebep olabilir. Sosyal medya kaynaklı markasız diş beyazlatma ürünleri ciddi sağlık riski taşıyor. Bu ürünler ne içerdiği bilinmeyen kimyasallar barındırıyor. Mine yüzeyini aşındırıyor, diş etinde yaralanma ve şiddetli hassasiyet oluşturuyor. Vatandaşlarımızın sağlığını tehdit ediyor. Tüm beyazlatma işlemlerinin yalnızca profesyonel ürünlerle ve diş hekimi kontrolünde yapılması gerekir.”

“Kısa süreli ‘beyazmış gibi’ gösterir”

Uygun fiyat ve hızlı sonuç vaat eden ürünlerin çoğunun yanıltıcı olduğunu belirten Ünal, tüketicilerin bu tür reklamlara karşı dikkatli olması gerektiğini söyledi ve şunları ifade etti:

“Kolay peynir fare kapanında olur. Çok kısa sürede beyazlatma vaat eden ürünlerin çoğunda yüksek tahriş, yüksek aşındırıcı içerik veya boyar madde kullanımı vardır. Dişlerin üzerindeki renkli tabakayı uzaklaştırmak için çoğu üründe oksijen türevleri kullanılır. Bu maddeler diş minesi üzerinde aşındırma yapar. Diş etine temas ettiğinde hassasiyet ve yaralanma oluşturur. Bazı ürünler ise sadece boyar madde içerir, dişin rengini kısa süreli ‘beyazmış gibi’ gösterir ama kalıcı değildir.”

“Diş beyazlatmanın birkaç türü var”

Diş beyazlatmanın profesyonel bir tedavi süreci olduğunun altını çizen Ünal, bu işlemlerin ofis tipi ve ev tipi uygulamalar olmak üzere ikiye ayrıldığını hatırlattı:

“Sağlıklı ve sağlıksız ürünleri ayırt edebilmek için diş beyazlatmanın birkaç türü vardır. Bir tanesi profesyonel bleaching yani ağartma işlemidir. Hastane ortamında uygulanır ve yüksek konsantrasyonlu ürünler yalnızca bir diş hekimi tarafından kullanılabilir. Evde kullanılan home bleaching ürünleri daha düşük konsantrasyondadır ve daha uzun sürede etki gösterir. Ancak bunların da profesyonel ve sertifikalı olması gerekir.”

“Yumuşak dokular mutlaka izole edilir”

Ofis ortamında yapılan uygulamalarda güvenliğin büyük önem taşıdığını aktaran Ünal, işlem sonrası sürece ilişkin ise şu bilgileri paylaştı:

Yemek sonrası tatlı isteği neden artıyor?
Yemek sonrası tatlı isteği neden artıyor?
İçeriği Görüntüle

“Ofis tipi bleaching işlemlerinde yoğun tahrişe neden olabilecek kimyasallar kullanıldığı için yumuşak dokular mutlaka izole edilir. Bu süreç hekim kontrolü olmadan yapılamaz. Ev tipi beyazlatmada kullanılan plaklar gece boyunca yaklaşık 8 saat ağızda kalır. Talimatlara uygun şekilde kullanılırsa güvenlidir. Beyazlatma sonrasında dişin tübülleri açığa çıktığı için hassasiyet oluşabilir. Bu nedenle işlem sonrası flor uygulaması yaparak sinir uçlarını kapatırız. Ağartmadan sonra en az 15 gün beyaz diyet öneririz. Salçalı yemekler de dahil olmak üzere renkli gıdaların asgari düzeyde tüketilmesi gerekir. Sigara ve kahve kullanan kişilerde bile profesyonel beyazlatmanın etkisi uzun süre muhafaza edilebilir.”
Uzmanlar, diş beyazlatma konusunda hızlı ve ucuz vaatlere karşı dikkatli olunması ve tüm uygulamaların yalnızca hekim kontrolünde, sertifikalı ürünlerle gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Kaynak: İHA