Dünya olarak Filistin’in Gazze kentindeki saldırıya yoğunlaştık ve İsrail’in bir savaş suçu işlediği yönünde çokça ifadeler var. Nitekim “Şehri boşaltın” diyen İsrail yetkilileri, Filistinli sivillerin de güvenli yere götürülmesi gerektiğini isterken bunların yanı sıra hastaneye saldırma girişimi de savaşın suçlu boyutunu gölgeden aydınlığa çıkardı.
Bu suçlar her savaşta yaşandı.
2001’i hatırlayın.
ABD’nin (Amerika Birleşik Devletleri) İkiz Kuleleri’ne teröristler saldırı düzenledi. Bu saldırı sonrasında 3 bin kişi yaşamını yitirmişti. Ve ABD, bunu bahane bilerek Afganistan’a saldırdı. Bazı kaynaklar, bu saldırıları bahane edilmesi için bir krizin, saldırının başlatılmasını yazdı. Afganistan’da El-Kaide’yi vurmak isteyen ABD, masum Afganları da vurdu.
Yine İran’a saldırı düzenlendi, masumlara da silah çekildi!
Yani Ortadoğu’da bir saldırı yapılması için bir başka bahanenin üretilmesinin de önü açılıyor.
Afrika kıtasında insanların yaşadığı dram ise, insanların ve çocukların aç kaldığı, açlıktan ölümle burun buruna geldiğiydi.
Türkiye ise yıllardır bir din kisvesi altında.
İsrail ise Suriye’ye sonrasında da Filistin ve Gazze’ye saldırmaya başladı.
Dünya’nın doğası ve hayvanları, insanların saldırısı altında…
Bunlar hiç değişmiyor ve sanıyorum ki değişmeyecek! Çünkü her zaman bir doğa katliamı, hayvan ve insan katliamı yaşanıyor ve yaşanacak!
Çünkü, kınama mesajlarıyla, dramatik görselleri paylaşmaktan öteye gidemiyoruz… Ve bunları kanıksadık, farkında değiliz!
Bugün Gazze’deki sivillerin öldürülmesi, çocukların çaresiz bırakılmasının yanı sıra onların sahipsiz kaldığını izliyoruz.
Yarın bir başka Ortadoğu ülkesine saldırı olur, yine kınamaktan öteye gidemeyiz!
Pekâlâ, 6 Şubat’ta gerçekleşen 7,6 ve 7,7 şiddetindeki depremler? Türkiye’nin 11 ilini yok edecek derecedeki sarsıntıdan resmî kaynaklara göre, 50 binin üzerindeki insanın hayatını kaybetti. Ve bu sadece 9 ay akıllarda kaldı. Etkisi 9 ay sürdü, değişen bir şey olmadı!
Çaresiz bırakıldılar, birileri sadece kınadı ve sosyal medya görsel paylaşarak geçiştirdi; tıpkı bugünkü Gazze’nin yaşadığı gibi…
Masumlar, sadece birilerinin egosunun tatminliği için aç kalır, ölür!