Eskişehir Özel Ümit Vişnelik Hastanesi’nden Uzm. Dr. Rabia Sedef Üre, uykuya dalma ve sürdürme problemlerinin üç ayı geçmesi durumunda kronik uyku yoksunluğuna dönüştüğünü ve bu durumun Alzheimer gibi ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğini belirtti.

Uykuya dalmakta güçlük çekme, gece sık sık uyanma veya sabahları erken kalkma gibi şikayetlerle kendini gösteren uyku yoksunluğu, modern yaşamın en yaygın sağlık sorunlarından biri haline geldi. Uzm. Dr. Rabia Sedef Üre, üç aydan uzun süren uyku problemlerinin artık basit bir yorgunluktan öte, kişinin hem fiziksel hem de zihinsel sağlığını derinden etkileyebilecek kronik bir duruma işaret ettiğini söyledi.

Çocuklar risk altında: Kırgızistan’da okullar kapandı!
Çocuklar risk altında: Kırgızistan’da okullar kapandı!
İçeriği Görüntüle

“İleri yaşlarda daha fazla görülmektedir”

Uyku yoksunluğu Alzheimer’a davetiye çıkarıyor!

Uzm. Dr. Üre, uyku yoksunluğunun her yaş grubunda görülebileceğini ancak yetişkinlerde, özellikle kadınlarda daha sık rastlandığını ifade etti:

"İleri yaşta özellikle Uyku Sirkadiyen Ritmi dediğimiz uyku-uyanıklık döngüsünde bozulmalar olmasıyla birlikte bazı hormonsal değişiklikleri, ileri yaşta daha fazla görüyoruz" dedi.

“Tansiyon hastalıkları, kronik uyku yoksunluğuna neden olabiliyor”

Kronik uyku yoksunluğunun hem fizyolojik hem de psikolojik mekanizmalar üzerinde etkili olabildiğini belirten Rabia Sedef Üre, metabolik hastalıkların ve bazı psikolojik nedenlerin bu duruma yol açabileceğini vurguladı:

"Metabolik hastalıklar; şeker, kalp, tansiyon hastalıkları gibi diğer tıbbi durumlar, kronik uyku yoksunluğu sendromuna neden olabiliyor. Ama en sık görülen tiplerinden biri, biraz da psikolojik kökeninden kaynaklı olarak, uyku yoksunluğudur" şeklinde konuştu.

“Aile, sosyal ve iş yaşamını olumsuz etkileyebiliyor”

Hastalarına günde en az 7 saat uyumalarını öneren Uzm. Dr. Üre, kronik uyku yoksunluğunun kısa vadede dikkat, konsantrasyon ve yorgunluk gibi sorunlara yol açtığını, uzun vadede ise kardiyovasküler hastalıklar ve Alzheimer ile bağlantılı olduğunu belirtti:

"Öncelikle gün içinde dikkat, konsantrasyon, kaybı, yorgunluk, uyku isteği gibi kişinin aile, sosyal ve iş yaşamını olumsuz etkileyebilen durumlar oluşabiliyor. Uzun vadede de sıkıntılarından daha çok korkuyoruz çünkü kardiyovasküler sistem üzerinde ciddi yan etkileri bulunmaktadır. Kronik uyku yoksunluğunun obezite, insülin direnci ve diyabetle ilişkisi kanıtlanmış durumdadır. İnme, kalp ve damar hastalıkları gibi hastalıklarla kesinlikle ilişkisi kanıtlanmış durumda. Kronik uyku yoksunluğunun daha uzun vadede alzheimer tipi demansla direkt ilişkili olduğunu biliyoruz. Bu yüzden mutlaka hastanın eğitilmesi gerekiyor. Tedavilerden yanıt alamazsak, ek olarak ilaç tedavilerinden de faydalanabiliyoruz. Ama esas olayın kökenine inip sebebini bulup onu tedavi etmek, ilk amacımızdır"

Kaynak: İHA