Maviyi seviyorum ve yeşili

Ve insanları

Her sabah fırının önünde beni karşılayan kara kediyi

Sıcak ekmek kokusunun sardığı mahallemi…

Sonra güneşin yılmadan, usanmadan doğuşuna tanıklık ediyorum

Karşılık beklemediği için mi bu kadar ısıtıyor içimi…

Ve seviyorum sabahın ürperten serinliğini…

İnsanların telaşını izliyorum;

Otobüsün yanaştığı durağa koşanları

Kepenklerini açmış siftah bekleyen esnafı

Sabahın sessizliğine inat sağlam bastığı topuklarıyla hayatın efesi kadınları

Sonra Emine nineyi görüyorum, yola bakan tek katlı evinin iki kanatlı ufak penceresinde…

“Gel” diyor bana,  “Şeker aldırmıştım çarşıya çıkan birine, ama gözüm görmüyor, bir şekerlik olacaktı bulamadım, sen bul da dökelim, dağıtalım çoluk çocuğa. ..”

Giriyorum sadece iki göz odadan oluşan evin mutfak tarafına…

Bir kaç tabak çanak ve yerde duran ufak bir tüpün yer aldığı mutfağa her girişimde  düşünüyorum;

Bu kadar az eşyayla insan ne yapar?

-Eşyayla mutlu olacağına inanan insan nasıl yaşar?-

Duvara çakılı tahtadan yapılı tabaklıkta şekerliği bulmak hiç de zor olmuyor, döküyoruz rengarenk şekerleri…

Çocuklardan daha fazla seviniyor, güneşin girmek için can attığı divanlarla süslü odasının cam pervazına koyarken şekerliğini…

Sahi Emine nine nerede şimdi…

O tek katlı huzur dolu evlerin yerine dikilen çoğu zevksizlik abidesi binaların arasında olduğumu hatırlayınca irkilip yürüyorum…

Merdiven yıkayan kadınların hazırlığına tanıklık ediyorum…

“Günaydın” diye seslenirlerken bana, içlerinden birisinin gözleri takılıyor gözlerime

Kırıştırılmış kağıt parçasının içindeki parlak bir hazine

O kağıdın intizamla açıldığı günleri hayal ediyorum

Ve zamanla yıpranan yine de o güzel kağıtları hoyratça açmaktan hiç gocunmayanları…

Kolay gelsin, diyorum dünyanın saçma döngüsüne

Kendi evimin önündeyim işte…

Her geldiğimde çocukluğumu selamlıyor öyle giriyorum içeriye…

İçim buruk, içim huzurlu, içim mutlu, içim yarım

Her şeye rağmen seviyorum;

Masamdaki fesleğeni

Güneş vurunca bir başka açan kırmızı çiçeğimi

Bol şekerli kahvemi

Kitaplarımı, dostlarımı

Yürüdüğüm yolları

Paylaşmaktan büyük mutluluk duyduğum sevgimi, hoşgörümü, şefkatimi

Seviyorum…

En çok da bir çocuk gibi her sabah hayatı heyecanla yeniden yeniden keşfetmeyi…