Acıbadem Kayseri Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Mehmethan Turan, karbonmonoksit gazının “tat, koku ve renk” gibi fark edilebilir hiçbir özelliği olmadığını belirterek, özellikle tünellerde ve kapalı otoparklarda çalışanların risk altında olduğunu söyledi.
Dr. Turan, karbonmonoksit zehirlenmesinin, karbon içeren maddelerin yanması sonucu ortaya çıkan gazın solunmasıyla meydana geldiğini ifade etti. “Bu gaz, soluyan kişiyi rahatsız etmeyecek kadar sinsi. Ani yüksek maruziyetlerde ise baş ağrısı, bulantı, bayılma ve hatta yoğun bakıma kadar giden ciddi tablolar ortaya çıkabilir” dedi.
Kışın tehlike artıyor
Kış aylarında karbonmonoksit vakalarının arttığını vurgulayan Dr. Turan, bakımsız kömür sobaları ve doğal gaz kombilerinin sızıntıya yol açtığını söyledi. Ayrıca otomobillerin egzoz gazına uzun süre maruz kalmanın da zehirlenmeye neden olabileceğini belirtti.
Kapalı otopark ve tünel işçileri risk altında
Sigara içenlerde karbonmonoksit değerlerinin yükseldiğini söyleyen Dr. Turan, normalde kan hemoglobininin yüzde 1-3’ü karbonmonoksit taşırken, sigara içenlerde bu oran yüzde 10’a kadar çıkabiliyor. Kapalı otopark ve tünel işçilerinde ise yüzde 20-30’a kadar yükseldiğini, dolayısıyla ciddi risk altında olduklarını vurguladı.
Organlara sessiz saldırı
Karbonmonoksit, kandaki hemoglobine oksijenden 200-300 kat daha hızlı bağlanıyor ve hücrelerin oksijen almasını engelliyor. Bu durum kalpte kalp krizi, beyinde felç, böbrekte böbrek yetmezliği gibi ciddi organ hasarlarına yol açabiliyor.
Dr. Turan, özellikle halsizlik, baş dönmesi, bayılma ve uykusuzluk gibi belirtilerin ciddiye alınması gerektiğini belirterek, “Kapalı ve egzoz gazının yoğun olduğu ortamlarda sık bulunuyorsak, bu tür şikâyetlerimiz varsa mutlaka doktora başvurup kan değerlerimizi kontrol ettirmeliyiz” dedi.





