Devlet hep 18 yaşındadır. Adı ister yargı ister emniyet isterse askeri olsun, hukuk dışı, anayasal düzene karşı yapılan her hareket darbe girişimidir.

Kafası karışanlar, kim haklı kim haksız diyenler için size takip etmeniz gereken yolu söyleyeyim. Devlet ve hükümet farklı şeylerdir, siyasi partiler seçilir hükümet kurar, hükümette devleti yönetecek kadroları kurar. Devletin partisi yoktur, devlet memuru belki 20 yaşında başladığı mesleğinde belki emekli olmaya yakın onlarca hükümet görmüştür. O yüzden takip edeceğiniz yol, devleti kim yönetiyor ise sahip çıkmaktır. Eleştiri olabilir, düzeltilmesi için muhalefet elbette yapılabilir ama düşürmek için yasa dışı, kumpasvari yöntemler asla yapılamaz. Hele ki, yurtdışında kaçak, aranan, devlet tarafından terör listesindeki kişilere iktibaslı bir halde bilgi taşımak, hatta paylaşıp yaymak bir nevi devlet düşmanlığıdır.

Yaşım gereği sadece 28 Şubat sürecini, muhtıra ve 15 Temmuz sürecini hatırlıyorum. Hepsinin ortak noktasında devlete karşı aidiyet duygum vardı. 28 Şubat kararlarını tasvip edemezdim, muhtırada kim haklı kim haksız bilemezdim belki ama tek istinadım devlete karşı isyan olamazdı, anayasal düzene karşı gelinemezdi, maddi ve manevi şiddet çözüm değildi.

Hakeza 15 Temmmuz’a giden süreçte de öyle oldu. 17/25, dershane olayları, mit krizlerinde takip ettiğim nokta devletin bekası ve varlığını sürdürmesiydi.

Şimdide öyle bir süreçten geçiyoruz, mafyavari bir oluşumun emniyet ile olan ilişkileri, kim haklı kim haksız demeden görevimiz devlete sahip çıkmaktır.

Biz Suriye gibi olamayız, Irak gibide. Biz bu vatanda doğduk bu vatanda ölürüz. Ailemiz rahat yaşasın diyede başka ülkeye göç etmeyiz. Vatan olmadıktan sonra neyleyelim hayatı neyleyelim aileyi.

Zilletle yaşamaktansa, izzetimizle ölürüz.

“Kuklayı da kuklacıyı da, oyunu kimin yazdığını da çok iyi biliyoruz.” O yüzden istikamet, tüm siyasi parti, sanatçıların ve halkın buluştuğu Yenikapı ruhu…