Aday adaylığı sürecinin bitiminden sonra geçte olsa başkan adayları belli oldu. Gönül isterdi ki, belediye başkan adayları çok önceden belli olsun ve projeleri ile gündeme gelsin.

Yerel seçimlere 2 ay kala adayların belirlenmesi gösteriyor ki bu seçimler genel seçim havasında geçecek.

Seçmen yine ideolojik davranacak, tanımadığı adaylara oy verecek, enflasyon, emekli maaşları, Yargıtay Kararı, Suriye, Filistin ve Suudi Arabistan tartışmalarının gölgesinde bir seçim olacağı aşikar.

Diğer bir seçim gündemi ise, kentsel dönüşüm. Büyükşehirlerde depreme yönelik kentsel dönüşüm çalışmaları, çarpık kentleşmenin düzeltilmesi gibi  konular  yerel seçimler büyük önem arz ediyor.

Fakat kentsel dönüşümün getireceği fatura, kredi oranları ile birlikte seçmene sunulması lazım ki geri dönüş alınabilsin ve antipropagandaya uğramasın.

İzmir’de ise durumlar biraz karışık.

AK Parti Genel Merkezi bir taraftan A takımını İstanbul ve Ankara’da konumlandırırken diğer taraftan Tunç Soyer’in adaylığı kesinleşirse kazanılabilecek ilçelerin planını yapıyor.

Şu ana kadar 3 aday üzerinde duruluyor. Hamza Dağ, Selim Gökdemir ve Bekir Pakdemirli. Sayın Dağ ve Pakdemirli teşkilatçı ve sahaya hakim. Sayın Gökdemir ise başarılı ve disiplinli bir iş adamı. Her ne kadar meclis üyeliği, geçmiş dönem belediye başkan adaylığı yapmış olsa da, Selim Gökdemir teşkilatlara ve halka uzak bir isim.

Bu seçimin kilidini meclis üyeleri çözecek.

En çok sandığa sahip mahallelerden sevilen ve güven duyulan isimler, futbol kulüplerinin sevdiği ve saygı duyduğu kişiler ve önemli sivil toplum kuruluşlarında çalışmış, ismiyle ve projeleri ile gündeme gelmiş adaylar bu ipi göğüsler.

Genel Merkez kimi belediye başkanı görmek istiyorsunuz anketinden ziyade kimleri meclis üyesi adayı görmek istiyorsunuz diye bir anket yaptırsa düğümü çözer.

CHP’nin adayını açıklamaması İzmir’de dengelerin değiştiğini gösteriyor, AK Parti’nin Ankara ve İzmir adaylarını açıklamaması ise İstanbul için Ankara ve İzmir’i gözden çıkarıp çıkarmayacağı kararının netleşmediğini gösteriyor.

Bakalım, bu hafta çok şeylere gebe.

Seçim propagandası ve çalışmaları için partilere önemli bir uyarı ve ikaz : “Alacağız, fethedeceğiz, kurtaracağız” gibi kelimeler kesinlikle siyasetçinin lugatında olmamalı. Kazanmak için oy isteyeceğiniz seçmen tutsak değil, düşmanda değil.

İzmir’de başarının sırrı 1994 Yerel Seçimlerde saklı.