Daha önce köşe yazılarımda yazdığım, aslında İzmir’de herkesin bildiği ama hep arkası güçlü, hiçbir şey olmaz dedikleri bir okul müdürü ile 2 direk, 2’de dolaylı olarak toplamda 4 mahkeme, savcılık ve emniyet süreçlerinden geçtiğimiz bir hukuki bir süreç yaşadık.
Okul ismini vermeyeceğim. Benim de mezun olduğum, İzmir’in en köklü ve mazisi hep güzel bir okulun yanlış anılmasını istemiyorum çünkü. Üzüldüğüm tek nokta yaşadığım hukuki süreç değil. Çünkü inandığım her bir doğru için bu zamana kadar hep mücadele ettim. Üzüldüğüm asıl nokta, bu okulun eğitim ve sosyal alanda çok iyi yerlere geleceği yerde, maalesef ‘’Görevi kötüye kullanmaktan’’ soruşturma açılan, iftira, yalan ve kumpaslarla mahkeme, emniyet ve adaleti yanıltan sözde eğitimci okul müdürünün öğrencilere örnek olacağı yerde bu işlere girmesi.
Aslında bu yazım; dost görünenlere sitem, iki yüzlü riyakar olup, ama sureti haktan gözükenleri deşifre etmek, hak için gövdesini koyan kahramanlara da övgüdür. Maarif sistemini anlatmaya çalışanlar içinde bir ön yazı niteliğindedir.
Bu yaşadığımız süreçte neler yaşadık:
1- Karşı tarafı koruyan, arka çıkan kişilerin direk ve dolaylı olarak maddi ve manevi saldırılarına maruz kaldıysak da yılmadık.
2- Şikâyetlerimizi geri alma noktasında para ve iş teklifi yapıldı ama reddettik.
3- Tehditlere maruz kaldık ama tehditlere pabuç bırakmadık.
4- Çocuğumuzu direk hedef yaptılar, okulda personel tarafından maddi ve manevi saldırıya uğradık. Sabrettik, fevri davranmadık.
5- Klavye kahramanlığı yaparak, kınayarak, beddua ederek değil bizzat ADALETE inanarak, güvenerek hukuki mücadele verdik. Hatta ıslah olmaları için beddua değil, ıslah olmaları için iyi dua bile ettik.
Sonuç:
1- Adalete güvendik ve 3 dosyadan takipsizlik, 1 dosyadan beraat aldık.
2- Okuldaki taciz skandalını çıkarıp, müdürün görevini kötüye kullandığını ispatladık. Bu ispatlar ve şikâyet ettiğimiz konular için bize Ceza mahkemesinde ‘’huzuru ve sükunu bozmak’’ iddiası ile dava açıldı ama yılmadık. Kumpaslarını başlarına geçirdik. Beraat ettik.
3- Okul Müdürünün bize açtığı davada yalan ve yanlış bilgiler veren okul personelinin oğlumuza uyguladığı kulak çekme ve hakaret şikayetimiz, savcılık tarafından kabul oldu, haklı bulunduk. ‘’Basit yaralama ve hakaret’’ iddiasıyla iddianame hazırlandı. Kalan 1 dosyamızla şimdi onlar hesap verecek.
4- Davaların temyiz aşaması bittiğinde ise tazminat davaları başlayacak. Kazanacağımız her kuruşu çocuklar için ve okulda harcayacağız. Onlar için girdiğimiz bu mücadelenin kazananları da yine onlar olacak.
Peki Ne kazandık?
1- Milletimize, vatandaşımıza, velilere ve en önemlisi evlatlarımıza; hukuk, adalet kavramlarını ispatlı bir şekilde gösterdik.
2- Güçlülerin değil, haklıların kazandığını ispatladık.
3- Birçok dost kazandık. Birçok dostunda gerçek yüzünü görerek yol verdik, yine kazandık.
Peki Kimler Kaybetti?
1- Koruyan, korumaya çalışan, görmezden gelen, resmi evrakları sümen altı eden, korkaklar kaybetti.
Gelelim bu mücadelenin şifrelerine ve dipnotlarına:
1- İnancınızı kaybetmeyin. Gerçeklerin mutlaka çıkacağına inanın. Belki 1, belki 1000 yıl sonra ama mutlaka çıkacağına inanın.
2- Adalete, hukuka mağdur olsanız bile güvenin. Bugün mağdur olsanız bile yarın galip olursunuz. Güçlüye bir şey olmaz diye mücadeleyi bırakmayın.
3- ALLAH’a güvenin. Dua edin ve en önemlisi sabredin.
4- Kazanmak için değil mücadele vermek için savaşın.
5- Karşı taraf ne kadar çirkinleşirse çirkinleşsin. Onların seviyesine inmeyin, onlar gibi kirlenmeyin.
6- Ailenizin kıymetini bilin, birlik ve beraberliğinizi artırın. Aileniz yanında değilse, kazansanız bile kaybedersiniz.
Kim güçlüyse değil, ALLAH kiminle beraberse o kazanır. Rabbim bizleri de doğru yoldan ayırmasın. ‘’Ancak sevdiklerimi imtihan ederim’’ diyen Rabbime, bizi o imtihana soktuğu için şükrediyoruz. UNUTMAYIN… Güçlüler Değil Allah Kiminleyse O Kazanır.
Dostlarıma, destek verenlere, yanımızda, arkamızda, yüreğimizde olanlara binler teşekkür. Müteşekkiriz. İsim isim sizleri saymak isterdim fakat karşı taraf kinci, iftiracı olduğu için sizlere kıyamadığım için isimlerinizi yazmıyorum.