> “Kırılan yerden ışık sızar.” — Rumi
Kırılmadan yaşanmaz. Çünkü her kırılma, aslında bir uyanıştır.
Bu yazımda acının dönüştürücü biçimini, insanın içsel yeniden doğuşunu anlatmak istedim.
Hayatta en çok zorlandığınız yerde, bir öğrenme vardır.
Nerede sıkışıp kalıyorsanız, orası dönüşümünüzün başladığı yerdir.
Tıpkı iş hayatında, yapamayacağınızı düşündüğünüz bir görev verildiğinde olduğu gibi…
Eğildiniz, büküldünüz, belki ağladınız, belki pes etmeyi düşündünüz.
Ama günün sonunda o süreci tamamladığınızda, aldığınız takdir ve “yapabilmiş olmanın” verdiği haz sizi bambaşka bir boyuta taşıdı.
Hayat da böyledir aslında.
Kırıldıkça büyür, kırıldıkça şekil alırız.
Acı çektiğimiz her an, bizi daha dirençli birine dönüştürür.
Ve bir gün dönüp baktığımızda fark ederiz:
O sandığımız yıkılışlar, meğer inşa sürecimizmiş.
Kırılmak, kaybetmek, yanılmak… Hepsi insan olmanın bir parçası.
Ama hiçbir kırılma sebepsiz değildir.
Her acı, bize kendi ışığımızı bulmayı öğretir.