Neşelenmek için mi dinlerim yoksa telefon rehberimde yüzlerce kişiyi silmeme sebep olduğu için mi dinlerim bilemediğim bir türkü var, Hilmi Şahballı’nın ‘’Vıttırı Vızdık Adamlar’’ insanlar olarak başlık atmamın yegane sebebi, adamlığın cinsiyet değil bir şahsiyet meselesi olduğuna inanmam.
Adam sandım fos çıktı, Temiz sandım pis çıktı
Önce insan sanarsın, Tanışınca yanarsın, Dokundukça kanarsın
Boynunda kravatı, Sınırsız yatı katı, Yalan dolan sanatı
Yerindedir bakımı, Yutuyorlar salkımı, Çakal çukal takımı
Ararsın zamanı yok, Arpa var samanı yok, Yanıyor dumanı yok
Vıttırı vızdık adamlar…
Nakaratsız bir şekilde türkü böyle gidiyor. Siyasette, bilakis Ankara siyasetinde tanıştığım, kendini danışman, siyaset bilimci, reklamcı, danışman, üst makamlarda tarifsiz birileri olarak tanıtan yüzlerce kişileri görünce bu şarkı tabir-i caizse ‘cuk’ diye oturdu. Siyasetin kıyısında, köşelerinde, yönetim listelerine giremeyen ya da hep yedek liste olanların başını çektiği bu vıttırı vızdık insanların hemen hemen herkesle fotoları vardır, tam bir fotoğraf çektirme ustasıdır. Kendisini iş bitiren, derinlerde, çok önemli biri olarak gösterirler. Siyasetin bu konfor ve konformistinde bu tipler bitmez. Vıttırı vızdık siyasetçiler…
Reklam ajanslarında ve Medya Sektörü ise tam bir kuluçka merkezidir. Lise mezunu, Açık öğretime kayıtlı üniversite öğrencisi, biraz cebine para koyan herkes medya sektörüne girmeye pek bir hevesli. Sorarsan gazeteciyim ya da genel yayın yönetmeniyim cevabını alırsın. Vıttırı Vzıdık medyacılar…
İyi gününde yanında olup, kötü gününde 3 maymunu oynayan ya da tam tersi, kötü gününde ve üzüntülü iken destek olup, iyi ve başarılı günlerinde yanında olmayan, başarını kıskanan dostlarda, vıttırı vızdık dostlar…
Bu paradoksu Cemal Süreyya ’Düşenin dostu olmaz’ derler kimileri. Sanki ayakta olanın dostu çokmuş gibi. Diyerek açıklar.
İnsanların gerçek yüzünü bilip, gördükten sonra genelde harekete geçmeyi erteleriz. O bildiğimiz nokta ile gereğini yapmak arasındaki ara, acı çekmenin beslendiği aradır. Yaptıklarınız için değil, yapmadıklarınız için pişmanlık duyacaksınız. Önce rehberinizden silin sonra sosyal medyanızdan. Böylelikle kurtulursunuz vıttırı vızdık insanlardan.
Her şey biter, her şey değişir, her şey bozulur, yön, yol değişir ama adamlık bitmez der Yaşar Kemal. Adamlık kimi zaman bir annedir adam olamayan bir babaya karşı.Kimi zaman gerçek bir dost, gerçek bir arkadaştır. İnsanın yol haritasını, az üzülmesini ve teselli bulması için kapanışı Mevlana’nın dizeleriyle yapalım.
Allah der, ki kimi benden çok seversen onu senden alırım. Ve ekler: onsuz yaşayamam deme, seni onsuz yaşatırım.
Ve mevsim geçer, gölge veren ağaçların dalları kurur, sabır taşar, canından saydığın yâr bile bir gün el olur.
Aklın şaşar, dostun düşmana dönüşür. Düşman kalkar dost olur.
Öyle garip bir dünya! Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin düşersin.
Şaşmam dersin şaşarsın. En garibi de budur ya, öldüm der durur yine de yaşarsın.